Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Artırımı-Velayetin Düzenlenmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, katılma yoluyla iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Davacı-karşı davalı, iştirak nafakasının artırılması ile birlikte kişisel ilişkinin azaltılmasını, davalı-karşı davacı ise velayetin değiştirilmesi, aksi halde kişisel ilişkinin artırılmasını...

    Bu sebeple davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı anne tarafından açılan ve ilk derece mahkemesi tarafından reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında davalı-davacı annenin istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kabulüne ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kişisel ilişkiye dair kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Koşulların varlığı ve değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebilir. Toplanan delillerden kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır....

      Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı ön görülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Şu halde, çocuklarla ana veya babası arasında doğrudan ve gözetimsiz kişisel ilişki asıldır. Çocuğun menfaati gerektiriyorsa gözetim altında kişisel ilişki öngörülebilir. Dosyada kişisel ilişkinin gözetim altında kurulmasını, çocuğun menfaatinin gerektirdiğine dair bir delil ve sebep bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan çocukla babası arasında pedagog ya da psikolog gözetiminde kişisel ilişki tesisi doğru bulunmadığı gibi, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 20.01.2011 doğumludur....

          hususunda karar kurulmamış olmasının ve kişisel ilişki süresinin, çocuğun teslim alma ve süre sonunda teslim etme yükümlüsü olarak bizzat davacı annenin sorumlu tutulması hususunda karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kişisel ilişkinin süresi, çocuğu teslim alma ve verme yükümlülüğünün anneye yüklenmemesi, çocukla anne arasında kişisel ilişkinin çocuğun yaşadığı yerde gerçekleştirilmesine karar verilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir....

            İlk derece mahkemesince alınan 05/09/2017 tarihli uzman raporunda hastane raporuna göre, çocuğun yaşayacağı yeni bir travmanın çocuk açısından olumsuz olacağı belirtilerek bu aşamada kişisel ilişkinin durdurulmasının uygun olacağı, çocuğun iyileşmesi halinde aşamalı, sınırlı ve güven duyulan kişi eşliğinde kişisel ilişkinin değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Jandarma teslim tutanağı, tanık ifadeleri, hastane raporu ve uzman raporu uyarınca, çocuğun huzurunun davalı-davacı baba ile kişisel ilişki nedeniyle ciddi olarak tehlikeye girdiği ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....

              süre ile yatılı kişisel ilişkinin gözlemlenmesinin uygun olacağı değerlendirilerek ilk derece mahkemesi tarafından, sosyal inceleme raporu doğrultusunda ayda 2 defa olacak şekilde yatılı kişisel ilişki kurulmuş, 3 aylık sürecin değerlendirilmesinde çocuğun baba ile kurulan yatılı kişisel ilişkiye uyum sağlayamadığı, olumsuz etkilendiği değerlendirmesi ile kişisel ilişkinin çocukta travma yaratmaması açısından gündüzlü ilişkinin devamının uygun olacağı belirtildiği, bahsi geçen sosyal inceleme raporları doğrultusunda taraflar arasındaki problemlerden çocuğun olumsuz etkilendiği, çocuğun stresli ve kaygılı halinin mahkemece gözlemlendiği, çocuğun üstün yararının yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması ile sağlanabileceğinden bahisle davacı erkeğin davasının kabulüyle ......

                ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 182 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli fnah-kemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin kişisel ilişki kurmasına ilişkin kararda kişisel ilişkinin yerinin sınırlandırılmaması gerekir. Bu yön gözetilmeden kişisel ilişkinin Antalya Side sınırları ile sınırlandırılması doğru bulunmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, ortak çocukla davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası olup, boşanma sonucu velayet kendisine bırakılan anne tarafından açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı baba tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur....

                    Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin arttırılması ve baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince , asıl davadaki baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin arttırılması talebinin reddine karşı davada talep edilen kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi talebinin reddine, çocuk için talep edilen iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu