Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, diğer taraf vekili de, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuştur (HUMK m. 433/2). Hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafın, temyize cevap dilekçesindeki temyiz itirazlarının incelenebilmesi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gün içinde cevap verilmesi halinde mümkündür (HUMK. m. 433/2). Aksi halde, süresinden sonra verilen cevap dilekçesindeki temyiz itirazları dikkate alınamaz....

    DAVA Davacı-davalı anne vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma ilâmı ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini ve çocukla baba arasında anne eşliğinde kişisel ilişki tesis edildiğini, babanın kişisel ilişki kurulacak zamanlarda anneyi istemediği yerlere gitmeye zorladığını iddia ederek; baba ile çocuk arasındaki ilişkinin anne eşliğinde ve kamuya açık alanlarda olmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Aile Mahkemesinin 2019/192 Esas 2019/519 Karar sayılı kararı ile oğullarının vefat etmesi nedeniyle çocuk ile müvekkilleri arasında her ayın 1 ... ve 3 üncü hafta sonu Pazar günü saat 12:00-15:00 arasında, dini bayramların 2 nci günleri saat 12:00-15:00 arasında uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulduğunu, aradan geçen süreçte kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını iddia ederek kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde ve artırılarak yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmişlerdir. II....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1595 KARAR NO : 2023/507 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2020/380 ESAS - 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel İlişkinin Kaldırılması/Refakatçi Eşliğinde Düzenlenmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı yan dava dilekçesinde özetle"...boşanma ile velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin küçüklerin huzurunu olumsuz yönde etkilediğini,kişisel ilişkinin kaldırılmasına,bu mümkün olmadığı takdirde refakatçi eşliğinde görüş tesisine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....

        bağımlısı olduğunu,evlilik içerisinde de çocuğun bakıcısı ile cinsel ilişki kurduğunu,kişisel ilişkinin kaldırılmasını"talep ve dava etmiştir....

        Asıl dava velayetin değiştirilmesi bu talebin reddi halinde baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin anne refakati olmadan yatılı olarak yeniden düzenlenmesi, karşı dava, kişisel ilişkinin pedagog eşliğinde ve yatısız olarak düzenlenmesi davasıdır....

        Temyiz Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; boşanma kararının davalı-davacı tarafından kötü niyetli olarak gecikmeli olarak tebliğe çıkarıldığını, davalı-davacının mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararı gereği çocukla görüşmediğini, 5 yıl çocuğu ile yüz yüze görüşmeyen davalı-davacı babanın bu süreçte çocuğunu aramadığını, tüm iletişim yollarını kapattığını, mahkemeye bildirmiş oldukları tanıklarının dinlenmediğini beyan ederek kararın bozularak asıl davanın kabulü yönünde kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmaz ise refakatçi eşliğinde kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmesi için temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde yeniden düzenlenmesi davasının derdestlik dava şartı yokluğundan usulden reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

          Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

          Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması hususları isabetsizdir. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece davalı-karşı davacı babanın bulunduğu cezaevi idaresinden görüş günleri de sorulmak suretiyle yatılı kalmayacak ve infazı kabil olacak şekilde, davalı-karşı davacı baba ile velayeti davacı-karşı davalı anneye verilen ortak çocuk arasında, babalık duygularını tatmin edecek nitelikte refakatçi eşliğinde olmaksızın ve kademeli olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            Ne var ki; davacı-davalı anne tarafından açılan asıl davadaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Asıl ve birleşen her iki davada tarafların istekleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Anne tarafından harcı verilerek açılan ve babanın davası ile birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, her iki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi davası hakkında toplanan deliller nazara alınarak ayrı ayrı yeniden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu