WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması ve Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı kadının kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba tarafından açılan nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının yapılan muhakemesi sonucunda verilen hüküm Dairemizce, her ayın belirli bir hafta sonu çocuğun baba yanında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişkinin kurulması gerektiği yönünden bozulmuş...

    Bu sebeple davalı-davacının bu yöne ilişkin temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı anne tarafından açılan ve ilk derece mahkemesi tarafından kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının, babanın istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddine karar verildiği, toplanan delillerden davacı-davalı annenin kişisel ilişkinin değiştirilmesi davası açtığı, annenin tekrar evlendiği, eşi yurt dışında yaşadığı için kendisinin de eşinin yanına gideceği, bu sebeple de kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ettiği, kişisel ilişkiye dair kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, koşulların varlığı ve değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebileceği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı ve sonucu itibariyle...

      Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin azaltılarak yeniden düzenlenmesine ve iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        talebi olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden gerekçesiz olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma tarihinde çocuğun küçük olduğu ancak dava tarihi itibariyle iki yaşını doldurduğu, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, anne veya uzman eşliğinde kurulmasının kişisel ilişkinin amacına aykırı olacağı ve istinaf inceleme tarihi itibariyle çocuğun büyümüş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı gerekçesi ile; davalı anne vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı baba vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılmasına ve boşanma ilâmıyla hükmedilen kişisel ilişkinin kaldırılarak baba ile çocuk arasında anne refakati olmadan, her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, babalar günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına...

            Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların ortak çocuğu ile davalı baba arasında, daha önce görülen çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasındaki karar ile, kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              nın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin gündüzlü ve kısa süreli kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını, müvekkilinden uzun süre ayrı kalmak çocuğun psikolojisini etkilediğini, davalının kişisel ilişki tesisinde zorluk çıkardığıını, telefonları açmadığını, davalının, müşterek çocukla müvekkilini telefonla görüştürmemesi ve kişisel ilişki günlerinde göstermemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattığını bunun üzerine davalının müvekkili aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını iddia ederek müşterek çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. II....

                Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında daha önce kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....

                    Kaldı ki, kişisel ilişkinin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun kişisel ilişkinin değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, önlem alınmasını başka bir anlatımla hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. Hükmün değiştirilmesi, boşanma davasının bir devamı değildir. Başka bir anlatımla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini isteyen tarafın öngörülen diğer önlemlerde olduğu gibi değişikliğin gerçekleştirilmesi için harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası bulunmalıdır. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, kişisel ilişkiye yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu