Ortak çocuk ile velayeti kendisine verilmeyen ebeveyn arasında kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine de özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalıdır. Taraflar ayrı yerde oturdukları ve ulaşım kolaylığı dikkate alındığında, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Kaldı ki, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Mahkemece, davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilerek, babanın babalık duygusunu tatminini sağlayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Ayrıca kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalı-davacı babanın, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. O halde, davalı-davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde düzenlenmesine karar verilecek yerde, kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2023/1665 E. , 2023/1633 K."İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi 2015/11170 E. , 2015/12956 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Taraflar daha önce boşanmış, velayet anneye verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dava ise 04.10.2013 tarihinde açılmıştır. Davacı anne, kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir yeni bir neden ve maddi olgunun varlığını kanıtlayamamış, çocuğun menfaatinin bunu gerekli kıldığına ilişkin bir olgu da ortaya konulmamıştır. Öte yandan davacı annenin velayeti kendisine verilen müşterek çocuk ... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkiyi fiili ayrılıkları döneminde ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da engellediği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi 2024/520 E. , 2024/2215 K."İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi SAYISI : 2023/1005 E., 2023/1357 K. DAVA TARİHİ : 22.08.2022 KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/615 E., 2023/225 K. Taraflar arasındaki torunla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....
Toplanan deliller dinlenilen tanık beyanları ve 09.07.2021 tarihli sosyal inceleme raporuna göre; davalı babanın olumlu ebeveynlik becerilerinin olmadığı ve çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışların mevcut olduğu onlara şiddet uyguladığı ancak bu durumun çocukla ... arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla ... arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2016/25118 E. , 2017/309 K....
şekilde yeniden belirlenmesini"talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi içeriğinde kişisel ilişkinin kaldırılması da talepler arasında gösterilmiştir....
Hukuk Dairesi 2012/6365 E. , 2012/30710 K....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulması doğru değilse de ortak çocuğun yaşı, çocuğun alerjik hastalığının anafilaktik şok riski halinde acil müdahale edilmesi gerekliliğinin doktor raporlarıyla tespit edilmiş oluşu, müdahale için diğer ebeveynlerin tecrübeli ve eğitimli oluşu, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin bu aşamada süre olarak uygun olduğu, kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişkinin koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, İlk Derece Mahkemesince dava kabul edildiğine göre davacılar lehine takdir edilen vekâlet ücretinde ve yapılan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine ilişkin kararda bir bir hatanın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçe de hata yapılmadığı...