ın 27.10.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının, torunu Baran ile görüştürmediğini iddia ederek, dini bayramların ilk 2 günü, merhum baba Sinan'ın doğum günü ve yazın 1 Temmuz-1 Ağustos arası yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasına mümkün olmadığı takdirde mahkemenin uygun göreceği şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Baran'ın yaşının küçük olduğunu, uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olmayacağını, küçüğün daha önce kaçırıldığını bildirerek, öncelikle davanın reddine, aksi halde ayda 1 gün yatısız ve anne nezaretinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. III....
te ikamet ettiklerini, çocuğun babannesi ve dedesi olarak kişisel ilişki kurulmasını istediklerini iddia ederek küçük Yiğit Alperen ile aralarında kişisel ilişki kurulmasını dava ve talep etmişlerdir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının gerçek dışı davanın ise haksız olduğunu, reddinin gerektiğini, müvekkilinin eşini kaybettiğini. davacıların hamileyken eşi ile arasını açmak istediklerini, eşine boşanması hususunda baskı yaptıklarınıçocuğun çok küçük olduğunu, davacıların davalıya olan kininin çocuğu olumsuz etkileyebileceğini, kişisel ilişki kurulmasını kesinlikle istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir ( TMK m. 324/2 ) Davacı kurumun talebi kişisel ilişki kurma hakkının kaldırılması ( TMK m. 324/2) kapsamında olup, mahkemece bu talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 ( Salı )...
Dosyada yapılan incelemede; davalı-karşı davacı kadının şahsi ilişki günlerinde ortak çocuğun babasının akrabası tarafından istismara uğradığına ilişkin iddiası üzerine, velayet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “ortak çocuğun babanın yaşam alanında yaşadığı cinsel istismarın etkisiyle varolan anksiyetel tepkileri ve gelişen korkuları göz önünde bulundurulduğunda baba ile ortak çocuk arasında, küçüğün yaşamış olduğu mahal dışına çıkmadan ve de yatılı olmamak kaydıyla sınırlı düzeyde şahsi ilişki kurulmasının, bu sürecin de anne tarafından desteklenmesinin küçüğün psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimi açısından uygun olacağı kanaati bildirildiği” anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur....
Dava; torun ile kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 04.05.2015 doğumlu Güneş Karaçayır'ın dede ve babaannesidir. Davacıların oğlu ve çocuğun babası Arif Karaçayır 23.06.2016 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun dede ve babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacıların oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacıların, torunlarını görmek ve onlarla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuklara da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Somut olayda; anne ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, birbirlerine karşı husumet beslemeleri davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmez....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporunda çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel olabilecek bedeni, fikri, ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi bir tespit yapılmadığı, davalı annenin ve dinlenen tanıklarının bu yönde bir iddia ve açıklamaları da bulunmadığı, boşanma sürecinde kadının hamile olması, boşandıktan sonra ise pandemi şartları da gözetilerek baba ile çocuk arasında kurulan sınırlı kişisel ilişkinin çocuğun babaya alışma sürecini uzattığı ve çocuğun bu sebeplerle baba ile görüşme konusunda direngen davranışlar gösterdiğinin değerlendirilmesi gerektiği, çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı, çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel dosyaya yansıyan somut bir olgu ve delil bulunmadığı, bu itibarla mahkemenin baba ile kişisel ilişkiyi düzenlerken yatılı kişisel ilişki kurmamasının...
Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı). Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. (TMK. m. 324). Ana ve baba için öngörülen bu sınırlamalar, üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır. (TMK. m.325/2) Şu halde, açıklanan sınırlama sebeplerinin davada mevcut olup olmadığı belirlenmelidir....
ile çocuğun hali hazırda yaşadığı büyükanne davalı ... arasında oğlu...ın öldürülmesi olayı nedeniyle husumetin devam ettiği, davacı büyükbaba ile kişisel ilişki kurulması halinde davacı ... ile davalı büyükannenin kişisel ilişki günlerinde zorunlu olarak göz göze gelecekleri, küçük çocuğun babasının da tedbiren kurulan kişisel ilişkinin icra edildiği sırada öldüğü dikkate alındığında küçük çocuk ile davacı ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına da uygun olmayacağı gerekçesi ile davacı anne ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin 6100 Sayılı Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Bu bakımdan, davacının karar düzeltme isteği bu yönüyle haklı ve yerinde olup, kabulüne, Dairemizin onama kararının kişisel ilişkiye münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi uyarınca davacının karar düzeltme talebinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, kişisel ilişki yönünden KABULÜNE, Dairemizin 14.06.2012 tarihli, 2011/20697 esas, 2012/16192 karar sayılı onama kararının kişisel ilişkiye münhasıran KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, davacının bozma kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin karar düzeltme talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....