WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin KABULÜ İLE; Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/7 Esas ve 2018/59 Karar sayılı ilamıyla verilen kişisel ilişkinin değiştirilerek müşterek çocuk 26/11/2007 doğumlu TC kimlik nolu İREM DEMİREL ile davacı anne arasında şahsi münasebet tesis edilmesine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, kişisel ilişki kararı ile vekalet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

Çocuğun, anneden alınıp davalı babaya verilmesine ilişkin karardan sonra; çocuğun anne ile iletişiminin koparıldığı, davacının icra marifeti ile dahi kişisel ilişki kuramadığı, davalının kişisel ilişki tesisi için gelen davacıya karşı tehdit ve hakaret içeren davranışlarda bulunduğu, taraflar arasında bu dava öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylar nedeni ile davalının hakaret, yaralama suçlarından ceza aldığı, davacıyı ağır şekilde yaralamaktan 4 yıl 2 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporu incelendiğinde velayetin davacı yada davalı tarafa verilmesinde bir engel bulunmamaktadır. Ancak davalının çocuk ile davacı arasındaki kişisel ilişkiye engel olmak sureti ile çocuk ile anne arasındaki iletişimi kopardığı her iki bilirkişi raporunda da belirtilmiştir. Kişisel ilişkinin zedelenmesi velayetin değiştirilmesi nedenidir. (Yargıtay 2....

    İlk derece mahkemesince davacının ise çocuğu teslim aldıktan sonra aynı şekilde çocuğu davalı anne ile görüştürmemesi, taraflar arasında husumet oluştuğu, bu durumun duruşma salonunda dahi görüldüğü, davacı babanın davalı anneye karşı çocuğun yanında olması nedeniyle daha sert ve olumsuz tutum içine girdiği, müşterek çocuğun anne ile olan bağlarının devamı için gerekli olan kişisel ilişkinin kurulması konusunda zorluk çıkardığı dikkate alındığında, ortak olarak düzenlenen velayetin değiştirilmesi talebi, mahkememizde oluşan davacı tarafından, anne ile çocuğun bağlarının koparılmasına sebep olabileceği endişesi nedeniyle yerinde bulunmamış, mahkeme kararı ile ortak velayet olarak düzenlenen velayet kararının değiştirilmesi ile davacının velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiştir gerekçesi ile davacının ortak velayet düzenlenmesi kararının değiştirilmesi ve velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiş ise de velayetin ortak kullanılması için bu konuda taraflar arasında...

    Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkeme ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesine karar verirken velayet kendisine verilmeyen eşle çocuğun kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır. Tarafların ortak çocuğu ...'in velayeti davalı babadan alınıp davacı anneye verildiği halde, ortak çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmemiş (TMK m.323) olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne varki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalının kişisel ilişki düzenlenmemesi yönünden karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 08.06.2016 tarih ve 2016/10721 esas, 2016/11272 karar sayılı onama ilamının kişisel ilişki yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir....

      Somut olayda;Velayetin değiştirilmesi davasında birleştirme kararı verilmesinden önce uzmanlardan alınan raporda "velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun olmadığı,çocuğun anne ile daha sık kişisel ilişki kurmasının gerekli olduğu"bildirilmiş,her iki dava birleştirildikten sonra aynı uzmanlardan alınan 22.10.2020 havale tarihli raporda ise"...süreç içerisinde çoçuğun yoğun bir şekilde yönlendirilmiş olduğu, taraflar arasındaki çekişmenin baba tarafından yoğun bir şekilde küçüğe yansıtıldığı,bu durumun uzun vadede küçük ile anne arasındaki bağa zarar verip küçüğün anneye yabancılaşmasına sebep olabileceği,velayet hakkının baba tarafından kötüye kullanılmış olduğu izlenimi edinildiği,velayetin anneye verilmesinin uygun olacağı kanaati"bildirilmiştir....

      Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin ve kişisel ilişkinin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet ve kişisel ilişkiye ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir....

      Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların 2013 yılındaki boşanmaları sonrasında, boşanma sürecinde yaşanılan olaylar nedeni ile 07.02.2014 tarihli tutanağa yansıyan olay dışında, davalının mahkemece belirlenen kişisel ilişki tarihlerinde kişisel ilişkiye engel olduğuna ilişkin velayetin değiştirilmesini gerektirir ölçüde delil bulunmadığı, davacının kişisel ilişkinin tesisi yönünde mahkeme ilamını icra kanalı ile yerine getirme konusunda aktif bir tutum içine girmediği, dava süresince davalının kişisel ilişkiye engel tutum ve davranışlarının olup olmadığının takip edilmesi yönündeki değerlendirme raporuna rağmen, dava süreci boyunca da kişisel ilişkinin tesisi amacı ile girişimde bulunmadığı, çocuğun velayet konusundaki tercihi, fiili durum ve sosyal inceleme raporundaki tespitler kapsamında...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Veya Azaltılması ile Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı anne tarafından kişisel ilişki süresi, iştirak nafakası miktarı yönünden; davalı-davacı baba tarafından ise karşı davanın reddi, kişisel ilişkinin azaltılması ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tarafların ortak çocukları 2006 doğumlu ....'nin velayeti boşanma kararı ile birlikte anneye bırakılmıştır....

        feragat ederek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu