Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anne de olan 22.04.2006 doğumlu ortak çocuk... ve 21.07.2007 doğumlu ortak çocuk ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygusunun tatminini sağlamaktan uzak olup, ortak çocukların baba yanında yatılı ve daha uzun kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması uygun görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m.370/2)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından kişisel ilişki kurulması talep edilen ortak çocuk .... doğumludur ve idrak çağındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin.... Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....
Aile Mahkemesinin 2017/309 Esas sayılı dosyasında mahkemece "... babanın müşterek çocuğun velâyeti tedbiren anneye verilmesine rağmen ... zamandan beridir yanında tutması ve annesi ile görüştürmemesi nedeni ile ... ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına..." karar verildiği, ... tarafından bu karara karşı istinaf ve temyiz talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve ardından kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 09.02.2021 tarihinde kesinleştiği, babanın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, yine çocuk teslimine muhalefet nedeniyle hakkında tazyik hapsine karar verildiği, babanın boşanma aşamasında çocuğu tedbiren verilen kişisel ilişki kararına rağmen anneye teslim etmemesi nedeniyle kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kişisel ilişki kurulmamasına sebep olduğu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere ... için bir hak olduğu...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından reddedilen kişisel ilişki kurulması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dede ve babaanne tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, davacılar ile fiilen anne yanında yaşayan 2013 doğumlu küçüğü arasında her ayın 1. hafta sonu cumartesi 10.00 pazar 17.00 arasında davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı anne tarafından tümüne yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; müşterek çocukla tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuk ... 2007 doğumlu olup, okul çağındadır. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. Okula devam eden ...'ın Cuma günü saat 18:00'den itibaren anne ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi onun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir. O halde mahkemece çocuğun eğitimini de aksatmayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk ... 09.09.2009 doğumlu olup baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; dede ile torun arasında kurulan kişisel ilşkinin uygulanabilirliğinin olmadığı, küçük Ali Efe babası ile beraber yurt dışında ikamet ettiği,...nin yurt dışında aldığı eğitimin zaman aralığı Türkiye standartları ile aynı olmadığı, bu durumda çocuğun üstün yararı gereği kişisel ilişki kurulması yönündeki talebin öncelikle tümden reddine, aksi kanaatte olunması halinde ise yüz yüze görüşme halinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dede ile torun arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin ve kişisel ilişki süresinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Cumartesi günleri saat 10:00'dan ertesi Cumartesi saat 17:00'a kadar, her yılın Haziran ve Eylül aylarının 15. ve 30. günleri saat 10:00 ile 17:00'a kadar ve dini bayramların 2. günlerinde saat 10:00 ve 3. günleri 17:00'a kadar kişisel ilişki düzenlenmesine" şeklinde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın yurtdışında yaşadığı, velayet kendisine verilen anne ve ortak çocuğun ise Türkiye'de yaşadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ortak çocuk yaşı gereği okul çağına erişmiş olup, bu nedenle 15-30 Eylül arasında tanınan kişisel ilişki süresi okulların açık olduğu döneme rastgeldiğinden çocuğun üstün yararına aykırıdır, bu husus gözetilerek daha uygun sürelerde ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
Çağımızın gelişen ulaşım araçları, yeni yollar ve teknolojideki gelişmeler dikkate alındığında; müşterek çocuklarla ebeveynler arasında taraflarca özellikle talep edilmedikçe aynı yer ve ayrı şehir ayrımı yapılmaksızın kişisel ilişki düzenlenmesi tarafların lehine olduğu gibi, alınan sosyal inceleme raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından çocukların üstün yararı dikkate alınarak yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....