Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dinlenilerek kararın kaldırılmasına, kişisel ilişkinin yatılı olmaktan çıkarılarak çocuğun iradesine uygun ayda bir Cumartesi günü yatılı olmaksızın bir uzman eşliğinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin çocukların üstün yararları da dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.04.2018...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişkinin kısıtlanması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, taraflar arasında görülen kişisel ilşkinin kaldırılması ya da kısıtlanması davasının yapılan muhakemesi sonucunda, velayetleri babada olan 2006 ve 2011 doğumlu ortak çocuklar.....anne ile kişisel ilişkilerinin kısıtlanmasına karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal...

      GEREKÇE : Asıl davanın davalı annede olan velayetin kaldırılması ve velayetin babaya verilmesi, birleşen davanın ise, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminatın reddi ve kişisel ilişki yönünden; davalı (koca) tarafından ise, kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti anneye bırakılan 2009 doğumlu müşterek çocuk ... ile davalı baba arasında haftalık kişisel ilişkinin babanın izinli olduğu Perşembe günü yerine hafta sonları düzenlenmesi çocuğun üstün menfaati ve kişisel ilişkinin amacına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        GEREKÇE : Dava kişisel ilişkinin kaldırılması,olmadığı takdirde yeniden düzenlenmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Davalı yan sadece kısmen kabul ibaresi ve ücreti vekalet-yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısı ile talebin esasına ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun menfaatidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 nci fıkrasının ilk cümlesine göre; "...velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur". Belirtilen madde emredici bir hüküm olup bu tür taleplerin çocuğun üstün yararı esas alınması gerektiğinden kamu düzenini ilgilendirdiği açıktır....

        Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde ... duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla ... arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ... ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile ... arasında daha ... süreli olacak kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

          Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

            şekilde yeniden belirlenmesini"talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi içeriğinde kişisel ilişkinin kaldırılması da talepler arasında gösterilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kabul edilmesi, düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 01/06/2017 gün ve 16075-6732 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davalı tarafından Dairemizin 01.06.2017 tarih 2016/16075 esas, 2017/6732 karar sayılı davalının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile hükmün düzeltilerek onanmasına dair ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de; Yargıtay'ın karar düzeltme talebi hakkında verdiği kararlara yönelik yeniden karar düzeltme yoluna başvurulabilmesi mümkün bulunmadığından, davalının karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple karar düzeltme isteğinin REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.09.2017(Pzt.)...

              UYAP Entegrasyonu