WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2016 doğumludur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, kişisel ilişki kurulurken çocuğun 5 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası olarak ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir....

      Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceğine ve davacıların bu haklarını amacına aykırı olarak kullanacaklarına dair dosyada delil yoktur. Davacıların torunlarını görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek haklarıdır. Uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. Sonuç: Hükmün gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzefe oybirliğiyle, 25.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        KARŞI OY YAZISI Mahkemece, davalının tutuklu olduğu gerekçe gösterilerek çocukla babası arasında kişisel ilişki tesis edilmediği görülmektedir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK. m.323) Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Türkiye'nin katıldığı ve "tarafı" olduğu "Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi" bu hakkın, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceğini veya alınabileceğini kabul etmiştir. (Söz. m.4) O halde, bu konudaki sınırlamada ölçü "çocuğun yüksek yararıdır" Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, tek başına çocuklarıyla kişisel ilişki kurmalarına engel bir sebep değildir. Mevzuatın tutuklu ve hükümlülere, yakınlarıyla görüşmesine izin verdiği ölçüde, çocukla babası arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....

          Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

            Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....

              Çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

                Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken infazda zorluk oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi doğru değildir. Mahkemece davalı babanın halen cezaevinde olup olmadığı ceza evinde ise, cezaevinin görüş günleri ile cezaevinde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması için bir ortamın sağlanıp sağlanamayacağı hususları araştırılarak, baba ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir araştırma yapılmadan ve infazda sorunlara yol açacak şekilde düzenlenen kişisel ilişki doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                  Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli olacak kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava bakımından: taraflar arasında anlaşmalı boşanma kararı ile çocuğun velâyetinin babaya bırakıldığı ve anne ile kişisel ilişki tesis edildiği, kişisel ilişki kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kişisel ilişkiye ilişkin kararın muğlak ifadeler barındırdığı, haftalık, yıllık, dini bayram ve tatil günlerindeki kişisel ilişki günlerinin net olarak belirlenmediği, bu nedenle icrasının imkansız olduğu, hafta içi dört günlük oldukça geniş saat aralıklarında davacı anne ile kişisel ilişkinin tesis edilmiş olduğu, dosyaya ibraz olunan sosyal inceleme raporlarına göre davacı anne ile yatılı şekilde ve raporda belirlenen şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı, hükme esas alınan rapora göre kişisel ilişki tesisine ilişkin ilk kararda belirlenen kişisel ilişki günleri sınırlandırıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerektiği, birleşen dava bakımından...

                      UYAP Entegrasyonu