Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu durum karşısında, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedogog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için davalının kişisel ilişkiye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece idrak çağındaki çocuğun bizzat dinlenerek, kişisel ilişki yönünden görüşü alınıp ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir. Bu bakımdan, aynı şehir ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin çocukların üstün yararları da dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.04.2018...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafaka miktarı yönünden; davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, velayet, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

        DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Bakırköy 7....

        DAVA Davacı babaanne ve dede vekili dava dilekçesinde; davacıların oğlunun şehit olduğunu, davalı annenin yeniden evlendiğini torunları ile davacıları görüştürmediğini iddia ederek davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkillerinin evlenmesini sonrası sıkıntılar oluşturduklarını, çocuğu yıprattıklarını, müşterek çocuğun dede ve babaanne ile görüşmek istemediğini, Medeni Kanunumuzda torunla kişisel ilişki kurulması durumunu doğrudan düzenlemediğini, şahsi ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığını, bu davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında görüşü alınan uzman bilirkişi de raporunda; çocukların anneye karşı öfkeli olduğu ve görüşmek istemediğinin belirtildiği, ana-babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun, kendi üstün yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun temel haklarından olduğu, bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece üstün yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabileceği veya engellenebileceği, kişisel ilişki kurulması ile ilgili kararlar taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayıp, değişen şartlara göre her zaman yeniden düzenlenebileceği, tüm dosya kapsamından bu aşamada çocuklar ile davacı arasında uzun süreli yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocukların üstün yararına olduğu Yargıtay 2.HD'nin 13.10.2020 tarih 2020...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu hükme karşı davacı anne tarafından tümüne yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş, bölge adliye mahkemesince davacı annenin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10:00 ile aynı gün18:00 e kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile aynı gün 18:00 e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. 2-Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel...

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili hükmün; kişisel ilişkinin yatılı olmasını istedikleri beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, babaanne ve dedenin torun ile şahsi ilişki tesisine ilişkindir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

              Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Ortak çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki süresi de, çocuk yönünden anne sevgi ve ilgisini yaşaması ve güvenini hissetmesi bakımından; anne yönünden ise, annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur....

                Velayeti davacı anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 08.02.2012 doğumlu ......ile davalı baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır. Açıklanan sebeplerle müşterek çocuk ile davalı baba arasında, çocuk okula başlayıncaya kadar üç haftada bir kişisel ilişki kurulması, okula başlayıncaya kadar yaz tatillerinde kişisel ilişki kurulmaması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK. m. 438/7). SONUÇ. Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin tamamen hükümden çıkarılmasına, yerine "Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ......ile babası arasında, her ayın ikinci ve dördüncü haftasonu Cumartesi günü saat 09.00'dan Pazar günü akşam 17.00' a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3....

                  UYAP Entegrasyonu