"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar Dairemizin 23.09.2013 gün ve 2013/256-2013/12795 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalılardan ... tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenden alınmasına 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama usullerine dair Kanunun 4.maddesinde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395 md.) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı ve geçici 1. maddesi ile de daha önce açılan davalarında Aile Mahkemelerine devri gerektiği hükme bağlanmıştır. Olayımıza gelince; dava kişisel malların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, Diyarbakır 2.Aile Mahkemesinin 27/012021 tarih, 2019/1025 Esas, 2021/124 Karar sayılı kararının kişisel eşyanın iadesi talebinin reddine ilişkin 12. bentteki "kişisel eşyanın iadesi talebinin reddine" ve 18. bentteki "kişisel eşya alacağı istemi yönünden 4.086,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi" yönlerinden KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3- Kararın kaldırılma sebebine bağlı olarak, sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, 4- Tefrik edilen Dairemiz 2021/458- 579 E.K. dosyasında yargılama giderlerine ilişkin karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a.6. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Dava, ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesine üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde;4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere(TMK’nun 118-395 mad.) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Olayımıza gelince; Dava kişisel malların iadesi istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile mahkemesinde görülmesi zorunludur. Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde,bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve savcılar yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir....
Dava, ziynet eşyaların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne reddine verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama usullerine dair Kanunun 4.maddesinde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395 md.) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı ve geçici 1. maddesi ile de daha önce açılan davalarında Aile Mahkemelerine devri gerektiği hükme bağlanmıştır. Olayımıza gelince; dava kişisel malların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeyiz ve kişisel eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeviz ve kişisel eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 18.11.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kişisel eşyanın iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nın 24. maddesinde belirtilen esas kurala göre kişisel çıkarları haksız tecavüze uğrayan kimse ancak yasanın gösterdiği hallerde manevi tazminat isteyebilir. TBK'nın 58. maddesi de TMK'nın 24. maddesini doğrulamaktadır. Kişisel hakların zarar görmesi sözleriyle kişinin kişiliğe ilişkin olan hakları, diğer bir deyimle kişisel varlığı amaçlanmıştır. Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir....