Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, çekişmeli taşınmazların maliki ... tarafından bağışlamadan rücu edildiği, rücu beyanı ile davacıların taşınmazlarda miras hakkının kalmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu'nun 237/1. maddesinde menkul bağışının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiş olup buna göre bağışlanan şeyin teslim edilmesiyle bağış sözleşmesi gerçekleşecektir. Tapusuz taşınmazlar da menkul hükmünde olduklarından bağış işlemi herhangi bir şekle tabi olmadığı gibi bağışlamadan rücu işlemi de herhangi bir şekle tabi değildir. Bağış işlemi zilyetliğin devri ile gerçekleşir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bağıştan dönme bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürürlü olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Borçlar Kanunu'nun 244. maddesinde ise bağıştan rücu sebepleri düzenlenmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/229 KARAR NO : 2021/72 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/404 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Bağıştan Rücu Hukuksal Nedeniyle) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili Finike ilçesi Hasköy Yarbaşı mevkii 672 parsel sayılı taşınmaz müvekkiline ait iken intifa hakkı kendisine ait olmak üzere davalıya bağışladığını ancak davalının müvekkilinin taşınmazdan yararlanmasına engel olduğunu belirterek bağıştan rücu sebebi ile davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, taşınmazın 3....

    Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalının sadakatsizliği nedeniyle kısa süreli evliliğin mehir olarak görülmesinin doğru olmadığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını, davalı vekili yargılama sırasında çekildiğinden vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan dönme (rücu) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasbırakana teb’an açılan bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir....

        Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece; “...dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi gözetildiğinde davada hata-hile hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır...Hâl böyle olunca, tapu iptal tescil talebi yönünden...açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

          Sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, mehir senedindeki eşyalardan davalının davacıya karşı sorumlu olduğunu, bilirkişi incelemesi yaptırılması ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile mehir senedinde 1 adet yatak odası takımı 300.TL, 1 adet salon takımı 300.TL , 1 adet yemek odası takımı 300.TL , 1 adet Bosch marka bulaşık makinası 350.TL, 1 adet bosch marka buz dolabı, 550.TL, 1 adet bosch marka Çamaşır makinası 400.TL, 1 adet bosch marka elektirikli fırın 300.TL, 1 adet phliips marka 108 ekran televizyon 350.TL olmak üzere toplam 2.850.TL 'den davalının sorumlu olduğunu iddia ederek şimdilik 2.850.TL mehir senedinden kaynaklı eşya alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, Borçlar Kanunu 244. (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 296.) ve devamı maddelerinde düzenlenen bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptali ve tescil davalarının, aynı yasanın 246. (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 297.) maddesinde öngörülen; “ bağışlayan, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde bağışlamadan rücu etmeğe hakkı vardır” hükmü gereğince, rücu sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sürede açılması gerekir. Anılan süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, resen gözetileceğinde kuşku yoktur....

          Her ne kadar Borçlar Kanunun 246. maddesi hükmünde bağıştan rücu sebebine vakıf olunduğu günden itibaren bir sene içinde dönülebileceği (dava açılabileceği) hükme bağlanmış ise de, bir senelik zamanaşımı süresi bağışın esaslı koşulunun yerine getirilmesindeki umudun tükendiği tarihten başlar. Dava 2.8.2004 tarihinde açılarak, davalıya bağıştan rücu iradesi bu tarihte bildirildiğinden davalı da zamanaşımının daha önceki bir tarihten başladığını savunup kanıtlamadığından zamanaşımı da gerçekleşmemiştir. Bağışlamanın bir süre ile sınırlı olarak yapılmamış olması da davacının bağıştan rücu hakkını kullanmasına engel teşkil etmez. Böyle olunca bağışlamadaki davacının amacı gerçekleşmediğinden davacı koşullu bağıştan dönerek bağışlananının kendisine verilmesini isteyebilir. Mahkemece istemin açıklanan bu olgular gözetilerek hüküm altına alınması yerine yazılı bazı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Her ne kadar Borçlar Kanunun 246. maddesi hükmünde bağıştan rücu sebebine vakıf olunduğu günden itibaren bir sene içinde dönülebileceği (dava açılabileceği) hükme bağlanmış ise de, bir senelik zamanaşımı süresi bağışın esaslı koşulunun yerine getirilmesindeki umudun tükendiği tarihten başlar. Dava 2.8.2004 tarihinde açılarak, davalıya bağıştan rücu iradesi bu tarihte bildirildiğinden davalı da zamanaşımının daha önceki bir tarihten başladığını savunup kanıtlamadığından zamanaşımı da gerçekleşmemiştir. Bağışlamanın bir süre ile sınırlı olarak yapılmamış olması da davacının bağıştan rücu hakkını kullanmasına engel teşkil etmez. Böyle olunca bağışlamadaki davacının amacı gerçekleşmediğinden davacı koşullu bağıştan dönerek bağışlananının kendisine verilmesini isteyebilir. Mahkemece istemin açıklanan bu olgular gözetilerek hüküm altına alınması yerine yazılı bazı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1081 ada 22 parsel sayılı taşınmazını 10.10.1995 tarihinde kayıtsız ve şartsız bağış suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, ancak davalının kanunen yükümlü olduğu görevleri yerine getirmediğini, eşiyle beraber kendisine karşı etkili eylemde bulunduklarını, ayrıca aleyhine icra takibi yaparak haciz yoluyla ev eşyalarını elinden aldığını, 01.08.1996 tarihinde lehine vasiyet yoluyla ölünceye kadar sükna hakkı tanımış olmasına rağmen taşınmazı satılığa çıkardığını ileri sürerek; bağıştan rücu nedeniyle tapu iptal ve tescil istemiş; bilahare yargılama sırasında taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle HUMK.nun 186. maddesi uyarınca davasını tazminata dönüştürmüştür. Davalı, davanın hak düşürücü içerisinde açılmadığını ve bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu