Mahkemece, davalının sadakatsiz davranışının kesinleşen boşanma davası ile belirlendiği, TBK'nin 295/2 maddesindeki bağıştan rücu koşulunun oluştuğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, "satış" şeklinde gerçekleştirilen temliklerde davanın "bağıştan rücu" olarak nitelendirilemeyeceği; ancak gizli bağış iddiası yönünden davalı vekilinin cevap dilekçesinde bedelsizliği kabul etmiş olması gözetilerek davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.443.70....
nedenlerle mehir senedinde belirtilen eşyalar ile kişisel malların teslimi noktasında davalıların miras hisseleri oranında sorumlu tutularak malların öncelikle aynen, olmadığı takdirde bedellerinin davalılardan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini iddia ve dava etmiştir....
Eldeki davada bu koşullara uygun olarak düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığından ölünceye kadar bakma akdi niteliğinde de değildir. Somut olaya gelince; davacı bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece bağıştan rücu şartlarının değerlendirildiği, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu, ancak BK.77.md. uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmünde olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür. Davalı taraf, cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde; dilekçeler teatisi aşamasında yapılan tebligatların geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Buna göre yapılan incelemede, davalıya dava dilekçesi tebliğinin 29/05/2017 tarihinde T.K.21.md.uyarınca yapıldığı, komşu Ali Öz'e haber verildiği, ancak imzasının alınmadığı, yada imzadan imtina ettiğine dair bir ibare bulunmaması nedeniyle usulsüz olduğu kabul edilmiştir....
aksine sözleşme sırasında verdiği verdim" kelimesi ile ifade edildiğini, mehir senedinin en alt kısmında ortak muris "mehir akdini veren" olarak imzalandığını, davacının ise "mehir akdini alan" olarak imzaladığını, yani geleceğe ilişkin bir taahhüt olmadığını, yoruma açık olmayan yazılı belge varken başkaca delillere itibar edilemeyeceğini, 4721 sayılı yasanın 6.maddesine göre kanunda aksine hüküm olmadıkça taraflardan her biri hakkında dayandırıldığı olguları ıspatla yükümlü olduğunu, davacı iddiasını adi bir yazılı belge olan mehir senedine dayandırdığını, ancak söz konusu mehir senedi ileriye dönük bir vaatte bulunmamış olup "yukarıda 26 kalemden ibaret 135.704,00- TL değerinde eşyaları eşim T1 verdim bu eşyalardan benim hiç bir hak ve alacağım yoktur, istediği gibi tasarruf edebilir" diyerek edimi yerine getirdiğini beyan ettiğini, teslime ilişkin yazılı bir belge olup yazılı belgenin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabileceğini, Yargıtay 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/720 2022/81 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davada Konya 7. Aile Mahkemesi ve Konya 3....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, davalının yerleşim yerinin Patnos/AĞRI olması sebebiyle, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, mehir alacağı davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereken davalardan olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini mahkeme aksi kanaatte ise açılı davanın haksız ve hukuksuz olduğunu belirterek, reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; " Tüm dosya kapsamı olan dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Tüm Yasal Mevzuat ve Yargıtay İçtihatları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava, mehir senedine dayalı kişisel eşyanın iadesi davasıdır. Dava, mehir senedi alacağı talebine ilişkin olup genel yetki hükümlerine tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada Davacı, 186 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini oğlu olan davalı ...’ya temlik ettiğini, işlemin aslında bağış olduğunu, davalıdan satış bedeli almadığını, davalı ile aralarında çeşitli tartışmalar yaşandığını, davalı, davalının eşi ve ailesi tarafından darp edildiklerini ve bağıştan rücu etmek istediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, taraf muvazaası iddiasının ancak yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının kendi muvazaasına dayanamayacağı, bağıştan rücunun ise yasal şartları oluşmadığı ve kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir hak olduğu, Borçlar Kanunu'nun 244. maddesine göre bağıştan rücunun bağışlananın bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlemesi veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli suretle aksatması ya da bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmemesi durumunda bağışlayanın bağıştan dönme sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde beyanda bulunmak veya dava açmak sureti ile bağıştan dönebileceği açıklanarak, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıklarının katılımıyla yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, bağış tarihi, davacıların murisi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali istemine ilişkin davada Balıkesir 1. Aile ve 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların evli oldukları 21.09.2000 tarihde taşınmazın bağışlandığı, davacının talebinin yalnızca B.Y. 244. maddesi gereğince bağışlamadan rücu talebi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, katkı payına yönelik bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir. Görevleri aile hukukundan kaynaklanmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlığın B.Y. 244. maddesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda geçerli bir mehir senedinden bahsetmenin mümkün olmayacağını, mehir senedi olarak 2 evrak bulunduğunu, 400 gr altının kimin lehine verileceğinin hüküm altına alınmadığını, söz konusu sayfadaki yazıların davalıya ait olmadığını imzanın davalıya ait olduğunu, davalının hiçbir şekilde mehir senedi imza altına almadığını, davalının resmi olarak evli olduğunu, mehir senedinin hukukta "İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir" şeklinde tanımlandığını, davalının hukuken evlenemeyecek olması karşısında mehir senedinin geçerli olduğunun düşünülemeyeceğini beyan ederek davanın reddi ile alacaklının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....