Taşınmazların, kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacının kayıt düzeltimi istenilen 35 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinde “... kızı, ölü ... Mirasçıları” yazılıdır. Taşınmazın tespiti tapu kaydına dayalı olarak yapılmıştır. Tapulama tutanağının “iktisap sebebi” sütununda ... kızı ...’nin kardeşleri ve dedesinin adı belirtilmiştir. Bu nedenle, 35 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağında gösterilen dayanak tapu ve tüm dayanaklarının getirtilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Nüfus kaydı, tanık beyanları, İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: SKavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/187 esas, 2020/127 karar sayılı kararında: Davacının, halası Mevlüde Eş'in gerçekte ölmüş olmasına karşın nüfus kayıtlarında hala sağ gözüktüğünü, bu nedenle halasının ölü olduğunun tespitini talep ettiği, mahkememizce yapılan araştırmada böyle bir kişinin yaşadığının yahut ölü olduğunun yapılan kolluk araştırması ve gelen müzekkere cevaplarından anlaşılamadığı, ölü olduğunun tespiti istenen kişinin öldüğünün, öldüğü gün ay ve yıl olarak şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespitinin zorunlu olmasına karşın gerek mahkememizce yaptırılan araştırmada gerekse davacı yanca Mevlüde Eş'in ölü olduğunun şüpheye yer kalmayacak şekilde tespit edilemediği anlaşılmakla; -Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....
Dosyanın incelenmesinden, davacının Şerif ve İsmihan oğlu Ali Hancıoğlu, dedesinin ise Şerif ve Mihri oğlu Ali Hancıoğlu olduğu, taşınmazların 2009 yılında kadastro tespitleri sırasında Şerif oğlu Ali Hancıoğlu adına tespit gördüğü, kadastro tespiti sırasında bu tespit malikinin kimlik bilgisinin tutanağa işlenmediği ancak bazılarında kayıt malikinin ölü olduğunun belirtildiği, davacının, dedesi ile aynı isim ve baba isimlerine sahip olduğu, Tapu sicil müdürlüğünün yazısından taşınmazların dede Ali Hancıoğlu adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
Her ne kadar dava konusu taşınmazların malik sutununda kayıt malikinin ölü olduğu bilgisinin mevcut olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuşsa da davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesine eklediği taşınmazlara ait tapu kütüğünün fotokopisinde kayıt malikinin ölü olduğu bilgisinin bulunduğu anlaşıldığından maddi hata sonucu verilen Dairemizin 28.11.2011 günlü ve 2011/13753-14391 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelendi. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan mahkeme kararının onanması gerektiği halde, yanılgılı değerlendirme sonucu bozulduğu bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile hüküm onanmalıdır....
Belirtilen nedenle mahkemece gerek davacının ve gerekse ölü olduğu bildirilen kişinin anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tabloları nüfus müdürlüğünden getirtilmeli, tutanakların edinme sebebine ilişkin kısmı dikkate alınarak kayıtlar denetlenmeli, kimlik numaralarından da yararlanılarak yapılacak araştırma sonucu oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Tüm bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
nın eşinin ve tüm çocuklarının babasının adının ... olduğu, dava konusu parsele ait mahkeme dosyasında yer alan bilgilere göre ise ...'nin çocuklarının babasının adının ... olduğu, tapuda kayıt düzeltimi yapılırken mülkiyet nakline sebebiyet vermemek için öncelikle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi gerektiği, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 28 parsel sayılı taşınmazın 28.12.1951 tarihinde Ağustos 1289 tarihli 50 nolu tapu kaydına istinaden ".....'in kızı ...'nin 318' de ölerek evlatları ... ve ... ve ... ve ... ve ... ve ...'i terkettiği... ...'in de 332'de ölümü ile kardeşleri ... ve ... ve ... ve ... ile ölü ...'un çocukları ... ve ...'ü terk ettiği.." açıklaması ile bir kısım payların ... çocukları, ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespitinin yapıldığı, tespite itiraz üzerine Mahkemece, 80/320 payın ... kızı ölü ... mirasçıları adna tesciline karar verildiği, ......
Bu saptama yapılırken düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.Mahkemece dava konusu taşınmazın imar uygulamasından önceki 3329 ada 33 parsele ait tapu kaydı getirtilerek tapu maliki ile ismi düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığı hususu denetlenmemiştir. Ayrıca, “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğü’ nün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin eşinin adı, anne adı ve doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/2-ç-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir....
K.. olduğunun tespitine, tapunun bu şekilde tashihine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Keza, "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin anne adı, doğum tarihi ve TC kimlik numarası yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemeyeceği gibi mahkemece bu konularda tashih kararı da verilemez....
ın doğum tarihinin 1310 olduğu, geri çevirme kararından sonra dosya içerisine alınan nüfus kayıt suretinde sağ olduğu tesbit edilen ... oğlu ... isimli şahsın ise 01.02.1962 doğumlu olduğu, dolayısı ile bu kişilerin aynı kişi olmadığı anlaşıldığına göre, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin kimlik bilgilerinin taraflara sorularak tesbit edilip, dava konusu taşınmazın gerçek tapu malikinin ölü olup olmadığının tesbiti ile ölü olduğunun anlaşılması halinde mirasçılık belgesinin dosya arasına alınması ve tüm mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz ve cevap süresinin beklenmesinden ve istenilen hususların yerine getirildiğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....