Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafların ... ilçesi Altınoluk mahallesi Avcılaraltındaki Kardeşler Sitesinde komşu ve malik olduklarını, sitenin 24/07/2011 tarihli toplantısında davalının kendisi hakkında sarf ettiği söz ve ifadeler nedeniyle hakkında kamu davası açıldığını ve cezalandırıldığını beyanla, bu şekilde onur, şeref ve saygınlığını rencide ederek kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, olay nedeniyle davacının manen yıprandığı ve kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu toplantıda sarf edilen sözler nedeniyle davalı hakkında hakaret suçundan kamu davası açılmış ve ... 4....

    Bu nedenle tüzel kişi onur ve saygınlığından vazgeçemeyeceği gibi, bu değerlerini hukuka ve ahlaka aykırı olarak da sınırlayamaz..." şeklinde belirtildiği üzere tüzel kişilerin de kişilik haklarına saldırı nedeniyle koruma yollarından birisi olan "manevi tazminat" talep edebilecekleri sonucuna oy birliğiyle ulaşılmıştır. Medeni Kanun özelinde tüzel kişilerin sahip olabilecekleri saygınlık, onur, sır çevresi, mesleki ve ekonomik kişisel değerlerine saldırı sonucu başvurabileceği yollar, başta Medeni Kanun olmak üzere pekçok özel kanunda yer almakta olup, ana hatlarıyla, gerçekleşebilecek bir haksız saldırının önlenmesi, mevcut bir saldırının ortadan kaldırılması, bitmiş bir saldırı nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmesidir. Haksız fiil, hukuka aykırı fiil ve suç kavramları şüphesiz birbirinden farklı tanımları olan kavramlardır....

      Kanun'un 24.maddesi kapsamında korunması gerektiğinden, davalı tarafından kişilik haklarına ve kişisel değerlerine yapılan ağır saldırı niteliğindeki eylemleri hukuka aykırılığın tespiti ve önlenmesi ihtiyacının doğduğunu belirterek HMK'nın 355.maddesi hükmü gereğince re'sen gözetilecek nedenlerle, kararın istinaf incelemesi suretiyle, Ankara 15....

      a yapılan saldırının sanıkları arasında yer aldığını, çete ile ilgileri olduğunu ve karanlık ilişkilerin içerisinde olduğunun belirtildiğini, fotoğrafları konularak suçlu olarak lanse edildiğini ve kişiliklerinin zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; dava konusu haberin basın özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığını, müvekkilinin topluma yanlış bir izlenim verici hiçbir açıklama da bulunmadığını, davacıların kişilik haklarına herhangi bir saldırıda bulunulmadığı, haberin amacının gerçekleri gün ışığına çıkararak toplumu haberdar etmek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

        BK. 49 maddesi gereğince manevitazminat isteğinin kabul edilebilmesi için, kişilik haklarına hukuka aykırı, haksız bir saldırının varlığı da şarttır. Davacılar , davalının sırf kendilerini mağdur etmek ve zor durumda bırakmak kasıt ve gayesi ile hareket ettiğini ispat edememişlerdir. ... alınamamasının , anılan eylemin, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunun da kabulüne olanak yoktur. Öyle ise, bu davada manevi tazminatın koşullarının varlığından söz edilemez. Buna rağmen mahkemece, manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

          TMK.nun 24.maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Yine BK.nun 49/1 maddesi "şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir" düzenlemesi bulunmaktadır. BK.nun 98.maddesi delaletiyle haksız fiiller babında yer alan 49.maddesinin sözleşme ilişkilerine de uygulanabileceği konusunda bir duraksama olmamalıdır. Ne var ki, manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı da aranmalıdır. Sözleşme ilişkilerinde manevi tazminatın kabul edilebilmesi için salt sözleşmeye aykırı davranmak yeterli değildir....

            TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Manevi tazminata hükmedilirken; şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır....

              İlk derece mahkemesince, dava konusu yayın incelendiğinde, yayının yapıldığı tarihte güncel olan konuda mevcut durumun sorgulanması şeklinde yayın hazırlandığı, davaya konu haberin görünen gerçeğe, olay ve iddiaların oluş biçimine uygun olduğu, basın özgürlüğü, ifade ve eleştiri hakkı kapsamında ifadelere yer verilerek habere konu yapıldığı, yazı içeriğinin gündemde olan, kamuoyunu meşgul eden ve ülkemizde yaşanan olaylarla bağlantı kurularak kaleme alındığı, yine başka gazete ve yazarlarca da gündeme getirildiği, gazetede yoruma yer verilmediği, gündemde olan olaydan ötürü halkın bilgilendirildiği, objektif habercilik kuralının çiğnendiğinden ve davacıların kişilik haklarına saldırının varlığından söz edilemeyeceği, bu haliyle yayının hukuka uygunluk sınırları içerisinde kaldığı ve davacıların kişilik haklarına hukuka aykırı biçimde zarar verilmediği, yazıda güncel bir olayın kaleme alındığı ve yazının davacıların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine...

                UYAP Entegrasyonu