WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 Sayılı TBK 50/1 maddesine göre zarar gören zararını ve zarar görenin kusurunu ispat yükü altındadır. 6098 Sayılı TBK 58. fıkra gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşı manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. Maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Ekonomik itibar da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsüdür. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetleri de toplum tarafından değerlendirilmektedir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davaya konu haberin ... mağazalarının ...Grubu'na satışının ardından bazı kitapların satışının durdurulmasına ilişkin olarak yapıldığını, içerikte habere konu olayla ilgili kişilerin bildirimlerine, twitter paylaşımlarına ve yorumlarına yer verildiğini, manevi tazminat talebi için kişilik haklarına hukuka aykırı ağır bir saldırının olması, bu saldırının kusura dayanması, saldırı sonucu manevi bir zararın doğması ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğini, fakat dava konusu haber ve paylaşımlarda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde herhangi bir yan bulunmayıp ilgili haber ve paylaşımların ifade ve basın özgürlüğü kapsamında yapıldığını, haberde belirtilen beyanlarda kişilik haklarına saldırı amacı ve kastıyla herhangi bir cümle ve açıklama olmadığını, ilgili metinlerin kamuoyunu bilgilendirme amacına hizmet ettiğini ve eleştiri sınırları içerisinde olduğunu, görünür gerçeğe uygun olduğunu, talep edilen manevi tazminat...

    Türk Medeni Kanunu 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmış, 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı düzenlenmiştir. BK’nun 49. maddesinde ise kişilik haklarına yapılan saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 03/03/2011 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, yayının hukuka aykırılığının tespiti, saldırının sona erdirilerek yeni saldırıların önlenmesi, kararın yayınlanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden manevi tazminat isteminin kabulüne, davacının diğer istemlerinin reddine dair verilen 28/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Diğer yandan MK'nun 24. maddesine göre "hukuka aykın olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir. Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur. Davacı dilerse 5651 sayılı kanun gereğince Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edebileceği gibi dilerse MK. hükümlerine göre ... Mahkemesine başvurabilecektir. Kaldı ki 5651 sayılı yasada belirlenen 15 günlük hakdüşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür. Açıklanan nedenlerle dairemizin onama kararına katılmıyorum.16/09/2013...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2021 NUMARASI : 2021/215 ESAS - 2021/239 KARAR DAVA KONUSU : Kişilik Hakları (Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5651 sayılı kanunun 9. Maddesinde kişilik haklarını ihlal edecek şekilde video, haber, yorum vb....

          Bu anlamda, davalının hâkim tarafından kınanması, hukuka aykırı olan saldırının tespiti olarak nitelendirilmiştir. Bunun tersine, kişilik hakkının hukuka aykırı olarak ihlal edildiğini tespit eden kararın, kınama kararı olarak nitelendirilebileceği de ileri sürülmüştür. Buna karşılık, her iki karar farklı amaca hizmet eder. Gerçekten, tespit kararı sadece kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığını tespit ederken kınama kararı, saldırının hukuka aykırılığının tespitinin yanında saldırının kınanmasını da kapsamına alır (Atlan, H., s. 281, 282). Bu anlamda TMK m. 25/2 hükmüne dayanan saldırının hukuka aykırılığının tespiti kararından farklı olarak kınama kararı verilebilmesi için manevi tazminat koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Tespit kararı, kişilik hakkı saldırıya uğrayanın talebi üzerine verilebilir....

            Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır (TMK m.24). TMK'nun 25.madde hükmüne göre davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir. TMK'nun 24. maddesinde belirtilen esas kurala göre kişisel çıkarları haksız tecavüze uğrayan kimse ancak yasanın gösterdiği hallerde manevi tazminat isteyebilir. Kişisel hakların zarar görmesi sözleriyle kişinin kişiliğe ilişkin olan hakları, diğer bir deyimle kişisel varlığı amaçlanmıştır....

              Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, husumet yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar tarafından hazırlanan ve yönetilen ... ve ... isimli internet sitelerinde kendisine yönelik hakaret ve iftira içerikli yayınlar yapıldığını belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların davaya konu edilen yazıların bulunduğu sitenin içerik sağlayıcısı olmadıkları anlaşıldığı gerekçesi ile her iki davalı bakımından husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır....

                Türk Medeni Kanununun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılacak saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde de, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yoluyla korunacağı açıklanmış, Borçlar Kanununun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı tarafından davalılara ait güneş enerjisi sisteminin su sızdırması nedeniyle elatmanın önlenmesi istemiyle dava açıldığı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2239 E. 2010/1244 K. sayılı kararı ile yargılamalar sırasında güneş enerji sistemi kaldırıldığından dava konusuz kaldığı belirtilerek hüküm ihtihazına yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece dinlenen tanıklar davacının dairesinin zarar görmesi nedeniyle başka yerde kalmak zorunda kaldığını bildirmişler ise de, bu yön kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu somut delillerle kanıtlanamamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu