Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma kararı verilmiş olması manevi tazminat ödenmesine gerekçe yapılamaz. Zira evliliğin sona ermesi, tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez. Aynı şekilde birlik görevlerini yerine getirmemek, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemek, ev kirasını veya faturaları ödememek, evi sebepsiz terk etmek, eve bakmamak, eve geç gelmek, bağımsız konut temin etmemek, birlikte yaşamaktan kaçınmak, çalışmamak, sık iş değiştirmek, mali yükümlülükleri yerine getirmemek, dava açarak fiili ayrılığa sebebiyet vermek gibi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilmeyen kusurlu davranışlar nedeniyle manevi tazminat ödenmesine karar verilemez. 8....

    Oysa eldeki dosyada tazminat sorumluğundaki "hukuka aykırılık" unsuru ile kişilik haklarına saldırı olup olmadığının tartışılması gerekmektedir ve hukuka aykırılık unsurunun ceza yargılamasında değerlendirilen "kast" unsurundan daha geniş bir anlam ifade ettiği de ortadadır Buna göre, ceza yargılamasında hakaret kastı ile söylenmeyen bazı ifadeler, tazminat hukukuna göre kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden tazminatı gerekli kılabilir. Bu değerlendirmeler ışığında ceza yargılamasında verilen beraat kararının eldeki dosya yönünden bağlayıcı bir yönü bulunmamaktadır. Diğer taraftan dosya içerisinde yer alan....Üniversitesinin cevabi yazısına göre de, Yargıtay... Hukuk Dairesi başkan ve üyesinin çocuklarının davacının görev yaptığı okulda okumadığı açık olup bu yönüyle de beyanın gerçek dışı olduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 16/06/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ....ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar, davalıların .......

          KORUMA YÜKÜMÜNE AYKIRILIKNÜFUS BİLGİLERİNİN RIZA DIŞI KULLANILMASIKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİMANEVİ TAZMİNAT İSTEMİABONELİK SÖZLEŞMESİ GEREĞİ KİMLİK BİLGİLERİNİN VERİLMESİNÜFUS HİZMETLERİ KANUNU (5490) Madde 9TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 24TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 2BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 49 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve E:2012/947, K:2013/83 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 19.09.2013 gün ve E:2013/11865, K:2013/14563 sayılı ilamı ile; (…Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            KARŞI OY YAZISI Dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasıdır. Davacı, davalı tarafından 29/06/2014 tarihinde .... Grup toplantısında gerçekleştirilen konuşma ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin doğrudan davacının kişilik haklarını hedef alır nitelikte olduğu belirtilerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu olan olay kamuoyunda 17-25 Aralık operasyonları olarak bilinen İstanbul Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma ile ilgili olarak bir işadamı, bir Banka Genel Müdürü ve Bakan çocuklarının tutuklandığı, kamuoyuna bir takım tapelerin yayıldığı "haksız ekonomik çıkar sağlamak, rüşvet almak, aracılık yapmak kaçakçılık, resmi belgede sahtecilik, suçlarında yapılan soruşturmaya ilişkindir. Bu soruşturmanın belgeleri dosyaya davalı tarafça sunulmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 21/12/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı ...'ın temyiz itirazı yönünden; dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/42 esas sayılı dosyasında davalı avukat ile karşılıklı olarak taraf vekilliklerini üstlendiklerini, davalının 24/05/2013 gününde duruşma sonrası adliye koridorunda kalabalığın önünde gıyabında kendisine yönelik hakaretlerde bulunduğunu beyanla, kişilik haklarına yönelik bu saldırı nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davacıya kesinlikle hakaret etmediğini, kendisine yöneltilen ithamların doğru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 30/03/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalılardan ... ile dava dışı ...'in İzmir 10. Aile Mahkemesinin 2014/349 esas sayılı dosyasında boşanmalarına karar verildiğini, aynı taraflar arasında katılma payı alacağı davasının ise devam etmekte olduğunu, davalı ...'...

                    Davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu