Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı dava dilekçesinde taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu, bu ticari ilişki esnasında bir takım problemler yaşadığı buna bağlı olarak tehdit ve hakaret ettiği iddiası ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu aradaki ilişkinin ticari iş olduğundan mahkememizde iş bu davayı açmış ise de; dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, temelde ki ilişkinin ticari nitelikte olması ticari dava niteliğinde olamayacağı, Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olmakla; HMK’nun 2/1 maddesi gereğince, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ve şahıs varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu sebeple mahkememiz görevli değildir. Görevli mahkeme genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    haklarının ihlali sonucunu doğurmasının kaçınılmaz olduğu, manevi zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunduğu, “hukuka uygunluk nedenlerinin” gerçekleşmemesi ve “hukuka aykırılık” unsurunun varit olması yönü ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Gazetecilik A.Ş. aleyhine 20/03/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; ... Gazetesi'nin 19/01/2015 tarihli nüshasında yayınlanan "Yasal Dilekçeye Tutanak Tutturdu" başlıklı haber ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Adam beyninin yerine poposuna yatırım yapınca felaket kaçınılmaz oluyor @RizeVali @RizeVali2017" şeklindeki paylaşımı ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu görülmekle, Medeni Kanunun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, TBK' da da saldırının yaptırımı düzenleme altına alınmıştır. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi tazminatın miktarı tayin edilirken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatları, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınmalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da göz önüne alınmalıdır....

        Davalının bu ifadeleri davacı avukatla aralarında vekalet ilişkisi devam ettiği halde kendisi hakkında icra takibi başlatmış olması nedeniyle ve vekilin müvekkili aleyhine hareket etmemesi gerektiği düşüncesiyle toplum tarafından bilinen bir atasözünü de kullanarak eleştiri maksatlı olarak kullandığı anlaşıldığına göre kişilik haklarının ihlalinden söz edilemez. Açıklanan nedenle istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, elektronik posta yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...vd. aleyhine 12/06/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı Kanal 32 televizyonunda 06/06/2008 tarihinde yapılan yayında davalıların açıklamalarının gerçeğe uygun olmadığını, haksız, hukuka aykırı olduğunu kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

            tarihli gazetedeki “ .. ” başlıklı yayınlanan yazının kişilik haklarına saldırı içerdiğini iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu edilen yazıda davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek .. TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır....

                Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK’nun 58. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kişilik haklarına yapılan saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu