Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, .../03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          başlıklı köşe yazısında eleştiri sınırının aşıldığını,manevi haklara ağır saldırı niteliğinde ifadeler kullanıldığını belirterek kişilik haklarına saldırı nedeni ile davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir. Davalılar ise; dava konusu yazıda davacının kişilik haklarını ihlal edecek içerik ve ifadeler bulunmadığını,kamuoyu tarafından yakından takip edilen ve ......'yi esastan ilgilendiren bir haber konusunda düşüncelerini aktardığını,yazının içeriğinde hakaret ve tenkitte bulunulmadığını, yargının siyasallaşmaması gerektiğini belirtirken de genel olarak temennisini bildirdiğini,manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır....

            A.Ş aleyhine 08/10/2008 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/09/2009 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/01/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/03/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, ... gazetesinin 16.12.2007 günlü sayısında “Kadınlık dersi eğreti erkekten” başlığı altında yayımlanan yazı ile özel yaşamına el atıldığını belirterek kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir....

                Şti. aleyhine 15/08/2013 gününde verilen dilekçe ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırının önlenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 11/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava; internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı yayın durdurma istemine ilişkindir....

                  Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan hukuka aykırılığın tespiti, kınama ve kararın yayınlanması istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar .... Gazetecilik A.Ş. ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı;....Gazetesi'nin 17/12/2009 tarihli nüshasında yayınlanan ve davalılardan ... tarafından kaleme alınan “.... Zanlısı .... Partisi İle Savunucusu ... Hakkında Neden Dava Açılmadı?” başlıklı yazıda; kişilik haklarına ağır saldırı niteliği taşıyan ifadeler kullanıldığını ileri sürerek, hukuka aykırılığın tespiti isteminde bulunmuştur. Davalılar ... Gazetecilik A.Ş. ve ...; diğer davalı ... ile yapılan röportajın hiçbir yorum katılmadan aynen haber yapıldığını, kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                    Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK.nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp Kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                      UYAP Entegrasyonu