Yukarıda açıklaması yapılan HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait değişik iş dosyası esas bakımından incelendiğinde; Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf, müvekkilinin son zamanlarda davalıların internet basını ve sosyal medyaları üzerinden saldırılarına maruz kaldığını, saldırıların direkt kişilik haklarına yönelik olması ve eleştiri sınırlarının aşılması nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarına saldırıların tespiti ve önlenmesi amacıyla iş bu davayı açma zorunluluğu olduğunu, müvekkilinin kişilik haklarına saldırının tespitini ve müdahalenin menine karar verilmesini ayrıca saldırının devam ettiği URL hesaplarına erişim engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini istemektedir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, kişilik haklarına saldırının önlenmesi istemli davada, dava dilekçesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davalıların adı soyadı ve adreslerinin usulüne uygun olarak bildirilip bildirilmediği, eksikliğin tamamlanması için verilen sürede eksiklik tamamlanmadığından bahisle verilen açılmamış sayılma kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarına saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun119/2.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
Maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı davrananın bunu gidermekle yükümlü olduğu, TBK 58. Maddesi uyarınca kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin manevi tazminat talep edebileceği, TBK 74....
Boşanmada maddi tazminatla, kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen çıkarlarını, manevi tazminatla da, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle kişilik hakları zarar görenin bozulan ruhsal dengesini telafi etmek amacı güdülür. Her iki tazminat miktarlarını tayinde tazminat yükümlüsünün mali gücü önemli ise de, tek başına belirleyici bir unsur değildir. Tazminat miktarını tayinde tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları paranın alım gücü, davacının zedelenen mevcut menfaatlerinin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırının nitelik ve ağırlık derecesi dikkate alınmalıdır. Bu ölçüler gözetildiğinde, davacı yararına takdir ve tayin olunan maddi ve manevi tazminatın, kaybedilen mevcut çıkarlar ve zedelenen kişilik haklarıyla orantılı olmadığı, fahiş olduğu görülmektedir. Daha uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum ....
Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” düzenlemesi mevcuttur. 17. Dava konusu eylemlerin gerçekleştiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesinde ise; “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır. Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.” hükümleri yer almaktadır. 18....
Konu güncel olup, özle biçim arasındaki denge bozulmamıştır.Dolayısıyla kişilik haklarına saldırının kabulü için yukarıda açıklanan şartlar oluşmamış ve belirtilen ilkeler aşılmamıştır.Dava konusu köşe yazısı hukuka uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının kişilik haklarına yapılan saldırının kınanmasına karar verilmesi gerekirken, davacının davalıya hitap şeklinden kaynaklanan sözleri nedeniyle davalı hakkında bağlı bulunduğu kurumca yapılan müfettiş soruşturması sonunda verilen disiplin cezası yeterli görülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Şu halde, mahkemece uyulan ilam doğrultusunda hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. 2-Gerekçeli karar başlığında davalı adının iki kez yazılması doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) ve (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hakim, tazminat miktarını tayin ederken; bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın sıfatını, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada varsa kusur durumunu, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırının kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak, zorundadır. Açıklanan ilkeler ve boşanmada davacının da az da olsa kusurunun varlığı gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat çoktur. Bu sebeple değerli çoğunluğun onama görüşüne bu yönden iştirak etmiyorum....
Davacı vekilinin manevi tazminat koşullarının oluştuğuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde; Bilindiği üzere, 6098 Sayılı TBK 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 58. maddesine göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 49. ve TBK 58. maddesi gereğince kişisel değerlere saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesi için; Kişilik haklarına saldırının bulunması, saldırının hukuka aykırı olması, kişinin haksız olan eylemden dolayı manevi zarara uğramış olması gerekir. Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir. Dava dosyası içinde Ceyhan 4....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; davalının davaya konu edilen beyanlarında davacının ismini zikretmediği, matufiyet unsurunun ve kişilik haklarına saldırının gerçekleşmediği açıklanan nedenlerle direnme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca Dairemiz kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....