Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2) Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz ile beraber İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece kıymet takdirine itirazının kabulü yönünde karar verilmiş, ancak haczedilmezlik şikayeti konusunda inceleme yapılmamış ve olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, meskeniyet şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. I) Yerleşmiş yargıtay uygulamalarında her ne kadar "...İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir..." (Yargıtay 12....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı icra yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine tarihinde yaptığı başvurusunda taşınmazın kıymet takdirine itirazları ile birlikte taşkın haciz ve İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdirine itiraz incelenerek alacaklı adına vekili Ali Çınar'ın sunduğu 27/05/2019 ve 27/08/2019 tarihli dilekçesindeki kabul beyanı dikkate alınarak karar verilmiş, taşkın haciz şikayetine ilişkin hüküm kurulmamış yargılama faaliyetinde bulunulmamış, davacı/borçlu tarafından her üç şikayet konusu istinafa getirilmiştir....

    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre, borçlunun, meskeniyet şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü’nün 2019/11185 E sayılı dosyasından meskeniyet iddiasında bulunulan ve kıymet takdirine de itiraz edilen taşınmaza "nokta haciz" şeklinde haciz konulduğu, kıymet takdirine itiraza ve meskeniyet (haczedilmezlik) itirazına bakmaya esas icra takibinin yapıldığı, nokta haciz uygulayan icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra hukuk mahkemelerinin yetkili olduğu, dolayısıyla davada yetkili mahkemenin Konya İcra Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Verilen yetkisizlik kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Konya 6....

      Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....

        Madde gereğince haczin ve satış kararının kaldırılmasını, taşınmazın kıymet takdirine itiraz ettiğini beyan ederek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece meskeniyet ve kıymet takdirine itirazın süresinde yapılmamış olması sebebi ile davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

        Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısıyla, borçlu tarafça 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (28/03/2022 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Kaldı ki; İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. mahkemece, bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....

          UYAP Entegrasyonu