Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....

    Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; Meskeniyet davasına ilişkin davacı T1 yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/1- d ve HMK 115/2. maddesi gereği usulden reddine, davacı T2 yönünden meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/850 E. Sayılı dosyasında bu davacıya ait haczedilen Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Kavakyazı Mah., 956 Ada 1107 Parsel Kat:11 32 nolu bağımsız bölüm numaralı meskenin 1.350.000,00 TL' den aşağı olmamak üzere satılmasına, 1.350.000,00 TL nin borçluya, bakiye kalan satış bedelinin hak sahiplerine ödenmesine, borçlunun fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacıların kıymet takdirine itiraz davası yönünden davasının KABULÜ ile, Mahkememiz tarafından yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan 01/12/2022 havale tarihli rapor dikkate alınarak, Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Kavakyazı Mah., 956 Ada 1107 Parsel Kat:11 32 nolu bağımsız bölümde da kayıtlı meskenin değerinin 2.550.000,00 TL olduğuna, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde, yargılamaya konu icra takibinde itiraz süresine esas olan evrakın tarafına tebliğ edilmediğini, bu nedenle davanın süre yönünden reddi kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Somut olayda, davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza 07/03/2016 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin düzenlenen 103 örnek haciz davetiyesinin 14/04/2016 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği ve davacının haczi bu tarihte öğrendiği, davacının tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmediği, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra 19/11/2018 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Mahkeme şikayeti harçsız olarak görmüş, adli yardım talebini reddetmiş, ancak HMK 337/2 deki prosedürü yerine getirmemiştir. Dava kıymet takdirine itiraz davası olup İİK 128.maddenin son fıkrası gereğince kesindir. Her ne kadar mahkeme istinaf talebini kesinlikten ret etmiş ise de, davacının hem asıl şikayeti hem istinaf talebiyle ilgili adli yardım talepleri yargılanmamıştır. Hal böyle olunca davacının ek karara yönelik istinaf talebi kabul edilmeli, karar kaldırılmalıdır. Davacının esas karara yönelik istinaf talebine gelince; davacı şikayetini adli yardım talepli olarak yapmıştır. Mahkeme bu talebi ret etmiş, ancak HMK 337/2. fıkradaki usulü uygulamadan ve üstelik harcı da tahsil etmeden karar vermiştir. Duruşma gününü de taraflara bildirmemiştir. HMK 355.madde kamu düzenine aykırılıklar da hükme müdahale yetkisi vermekle hüküm salt bu nedenle kaldırılmalıdır....

      Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; E-Devlet icra dosyası sorgulama sisteminde dosyanın hangi icra müdürlüğünde olduğu, numarası, tarafları ve açılış tarih bilgilerinin yer aldığını, bunun dışında herhangi bir bilginin bulunmadığını, müvekkilinin takipten haberdar olarak dosyaya itiraz dilekçesi verdiği tarihte taşınmaz haczinden haberdar olmadığını, itiraz dilekçesinin verilmesinin taşınmaz haczinden haberdar olduğu anlamına gelmeyeceğini, yasal süre içerisinde şikayette bulunulduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, takibin iptali istemine ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır....

        Tüm dosya kapsamına göre, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde satışın iptali ile birlikte haline münasip olan daire üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, bu talebin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, dosyanın esası incelenmeksizin tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına meskeniyet şikayetine yönelik inceleme yapılması için dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Antalya 1....

        Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, davacının birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmaz. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın yetkili mahkemede açıldığı ve süresinde olduğu, davacının birden fazla taşınmazının bulunmasının ya da aile fertlerinin adına kayıtlı taşınmaz bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle iki ayrı takip borçlusu tarafından aynı takibe ilişkin olarak iki ayrı taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunulduğu meskeniyet iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğü karı ve kocanın ayrı ayrı taşınmazlar için meskeniyet iddiasında bulunmasının her iki taşınmazın da meskenleri olmadığını gösterdiğini açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Meskeniyet şikayeti mesken sahibinin ailesi ile yaşamını sürdürebileceği konuta ilişkin olup her 2 davacının karı koca olması nedeni ile ancak bir mesken için şikayet de bulunabilecekleri anlaşıldığı gibi, davaya konu her 2 taşınmazın üzerinde banka lehine ipotek bulunduğu, bu ipoteğin konut, tüketici ve zirai krediden kaynaklanmadığı anlaşıldığından her iki davacının haczedilmezlik şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu