Sözleşmede kiralananın otel olarak kullanılmak üzere demirbaşları ile birlikte kiralandığı anlaşılmaktadır. Kiralanan taşınmazın demirbaşları ile kiraya verilmiş olması kira ilişkisini hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli değildir Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekir. Dosyada bulunan ruhsatların incelenmesinden davaya konu taşınmaz için 20.03.1998 yılında dava dışı önceki kiracı tarafından ruhsat alındığı, 15.05.2003 tarihinde ise davalı kiracı adına ruhsat alındığı anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinde kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte kiralandığına dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Olayımıza gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 19.10.2009 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile boş tarlanın kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün ) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. ./.....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; TBK’nun 362/2. maddesi gereğince ihtarlı ödeme emrinde hasılat kiralarında en az altmış günlük ödeme süresi verilmesi gerekmektedir. Hasılat kirası, ürün veren, gelir getiren bir malın veya hakkın kullanılması yanında semerelerinden yararlanılmasının kiraya veren tarafından kiracıya devredildiği kira sözleşmesidir. Hasılat kirasının konusunu adi kiradan farklı olarak kullanılma veya yararlanmaya elverişli olan haklar da oluşturabilir. Hasılat kirası ürün veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında kiraya veren tarafından kiracıya devredilmesi borcunu doğurur. Bir kira sözleşmesinin hasılat kirası olarak taraflar arasında nitelendirilmesi sözleşmenin hasılat kirası olduğu anlamına gelmez....
Ancak olayımıza gelince; takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.09.2009 başlangıç tarihli 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak sebze yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 358.maddesi göndermesi ile olayımızda kira sözleşmesine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı açıktır. Davacı dava konusu tarla niteliğindeki taşınmazı 11.03.2013 tarihinde satın alarak kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Davaya dayanak sözleşme 01.09.2009 başlangıç ve 5 yıl süreli olup, sözleşme süresi henüz dolmadığından, 11.10.2013 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Ancak olayımıza gelince; takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.12.2006 başlangıç tarihli 15 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak sebze yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 358.maddesi göndermesi ile olayımızda kira sözleşmesine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı açıktır. Davacı dava konusu tarla niteliğindeki taşınmazı 11.03.2013 tarihinde satın alarak kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Davaya dayanak sözleşme 01.12.2006 başlangıç ve 15 yıl süreli olup, sözleşme süresi henüz dolmadığından 11.10.2013 tarihinde açılan dava süresinde değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icra mahkemesinden kiralananın tahliyesinin istenebilmesi için tahliyesi talep edilen şeyin taşınmaz niteliğine haiz olmasının gerektiği, bu durumun nedeninin tahliye konusu olan malın tahliye sonucunda aynı amaçla kullanımının devam etmesi olduğu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2018/1472 esas 2018/1334 karar sayılı ilamında bu durumun; "Taşınmaz kirası, örneğin tarla kirası veya konut veya çatılı işyeri kirası söz konusu olduğunda kiralananın tahliyesi halinde taşınmaz yeniden aynı şekilde kiralanabilir halde olup aynı amaçla kullanıma elverişli olduğu halde, eldeki davaya konu olayda söz konusu billboard, megalight reklam panosu vs. mevcut yerinden kaldırıldığı halde artık sözleşmenin konusu da ortadan kalkmaktadır....
Hasılat kirasının konusunu adi kiradan farklı olarak kullanılma veya yararlanmaya elverişli olan haklar da oluşturabilir. Hasılat kirası ürün veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında kiraya veren tarafından kiracıya devredilmesi borcunu doğurur. Bir kira sözleşmesinin hasılat kirası olarak taraflar arasında nitelendirilmesi sözleşmenin hasılat kirası olduğu anlamına gelmez. Diğer bir deyişle, kira bedeli olarak “işletme cirosundan pay verilmesi”nin kararlaştırılması veya kiralananın tüm demirbaş ve mefruşatlarıyla birlikte kiralanmaları tek başına bu sözleşmenin hasılat kirası olduğunu göstermez. Ayırt edici olan kiralananın ürünlerinin toplanması, kullanımı ile gelir elde etmenin yani yararlanmanın kiracıya devredilmesidir. Örnek olarak, otelin tüm mefruşat ve demirbaş ile birlikte kiralanması sözleşmeyi hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli değildir....
Davalı borçluya, hisse alımı usulüne uygun olarak bildirildiğine ve davacının kiralananın tamamının mülkiyetini kazanmış olmasına göre mahkemece asıl alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına, takip tarihi dikkate alınarak yürürlükteki yasaya göre inkar tazminatına karar verilmesi. gerekirken, yazılı şekilde kısmen itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yine hasılat kirası yönünden mahkemece işletme ruhsatının kimin adına olduğu hususu araştırılmadan karar verilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacak yönünden BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 01.12.2012 tarihli, 10 yıl müddetli kira sözleşmesine dayanarak, 24.07.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 115.458 TL kira bedelinin tahsilini ve kiralananın tahliyesini istemiş, verilen 30 günlük ödeme süresi içinde ödeme yapılmadığını belirterek mahkemeden kiralananın tahliyesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece istem gibi karar verilmiştir. Ürün kirası, TBK'nun 357 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 362. maddesinde '' Kiracı, sözleşmede aksine bir hüküm veya yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve yan giderleri her kira yılının ve en geç kira süresinin sonunda ödemekle yükümlüdür....
Tarla niteliğindeki taşınmazın kiralanması hasılat kirası hükümlerine tabi olup, TBK.nunun hasılat kirasına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre, TBK 362. maddesi uyarınca tahliye ihtarında 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken, 30 günlük ödeme süreli ihtara dayanılarak davalının temerrüde düştüğünden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün tahliyeye ilişkin kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....