Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacılar tarafından sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolmuş olması nedeniyle kiralananın tahliyesi talep edilmiş ise de; taşınmazın dükkan olarak kiralandığı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'ndaki düzenlemeye göre çatılı işyeri olduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesinde de konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya verenin ancak on yıllık uzama süresi sonunda bildirim yoluyla kira sözleşmesine son verebileceği belirlenmiştir. Aynı Kanun'un 350. ve müteakip maddelerinde ise, kira sözleşmesinin hangi hallerde dava yoluyla sonlandırılacağı; TBK'nun 354. Maddesinde de dava yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin hükümlerin kiracı aleyhine değiştirilemeyeceği düzenlenmiştir....
GEREKÇE: Dava, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile icra takibine itirazının iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur....
Sözleşmede kiralanan “10.080 m2 arazi üzerinde üç adet 1.000 tonluk depo, idari bina ve baskül” olarak tanımlanmış olmakla birlikte, dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. Ancak uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Nitekim kiralanan çatılı işyeri hükümlerine tabi ise süre bitimi nedeniyle tahliyesi istenemez. Mahkemece, uyulmasına karar verilen 07.12.2015 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....
Uyuşmazlık, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.9.2009 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 17. maddesi gereğince gayrimenkulün tahliyesi davalarında, yazılı mukavele olsun veya olmasın bir yıllık kira bedeli üzerinden karar ve ilam harcı alınır....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesi ile itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlunun alacağa yönelik temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İcra dosyasında mevcut takip talepnamesinde tahliye istemi bulunmamaktadır. Ödeme emrinin takip talepnamesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteğinde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından tahliyeye esas alınamaz. Bu durumda, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir....
Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istemiyle yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına takibin devamına ve kiralanın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı hakkında kira alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe, davalı, davacı alacaklının, kiralananın anahtarlarını değiştirerek kullanmasına engel olduğundan bahisle davalının borcu olmadığını belirterek itiraz etmiş, davacı alacaklı kiralananın anahtarını değiştirdiğini, ancak davalının çilingire açtırarak taşınmazı kullanabileceğini belirterek, anahtarı değiştirdiğini ikrar etmiştir. Bu durumda davacı alacaklının kira parası talep edip edemeyeceği, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilemez. Uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesi ile itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına,dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının itirazın kaldırılmasına yönelik karara ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İcra dosyasında mevcut takip talepnamesinde tahliye istemi bulunmamaktadır. Ödeme emrinin takip talepnamesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteğinde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından tahliyeye esas alınamaz....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 07/04/2015 NUMARASI : 2014/619-2015/228 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın tahliyesi davasına dair karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tüzel kişilik, şirket ortağı A. K.'ın konut ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiş davalı, ihtiyacın davacı şirkete ait olmadığından davanın reddini savunmuştur. Türk Borçlar Kanununun 350/1. maddesinde, kiraya verenin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, kiralananın tahliyesini isteyebileceği hususu düzenlenmiştir....
İcra takibine ve davaya dayanak oluşturan tahliye taahhütnamesi incelendiğinde, taahhüdün adi yazılı şekilde olduğu, taahhüdün 08.03.2021 tarihinde düzenlendiği, taahhüt edilen tahliye tarihinin ise 09/06/2021 tarihi olduğu, taahhütnamenin kiracı T3 adına imzalandığı, kiralananda iken verildiğinin açıkça görüldüğü anlaşılmıştır. Davacı kiraya veren tarafından davalı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/84589 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi ile yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi istenmiş olup, Örnek 14 tahliye emrinin davalı kiracıya 29/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği borçlu kiracı tarafından 04/08/2021 tarihinde süresinde sunulan dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, davalı kiracının süresinde yaptığı itirazında "2021/84589 esas nolu dosyada yer alan 07.06.2021 tarihli tahliye taahhüdümüz bulunmamaktayız.Yapılan beyan gerçeğe aykırıdır....