Mahkemece, davacının kiralanan taşınmaz üzerine dava konusu bina ve eklentileri yaparken kiralayandan izin almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine 6. Hukuk Dairesinin 2015/10515 Esas ve 2016/6166 Karar sayılı kararında "Kira sözleşmesinin ilgili maddelerinde kiralanana yapılan imalatların bedelinin istenemeyeceği kararlaştırılmış ise de; söz konusu düzenlemeler, davacının beş yıllık sözleşme süresi sonunda kiralananı tahliye etmesi halinde uygulanacaktır. Kira sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi halinde davacının yaptığı faydalı imalat bedelini kiralananı kullanamadığı süre ile orantılı olarak istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Davacı kiracı; davalının tren reklam giydirme taleplerini reddettiğini, davalının 10/12/2010- 25/06/2015 tarihleri arasında trenlere reklam giydirmeye izin vermediğini ileri sürmüştür. 6098 sayılı TBK’nun 301. Maddesinin ( 818 sayılı Borçlar Kanunun 249/1 fıkrasına) ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....
Anılan sözleşmenin 3. ve 4. fıkraları “Dükkanın yan ve ön tarafına yapılacak olan çıkmalar için gerekli izin belgeleri ve bunlara ait masraflar ... tarafından, tadilat masrafları ... tarafından karşılanacaktır. ...'ye ait dükkanın tadilatı için gerekli izin ve belgeler alınamadığı taktirde ve belediye tarafından yapılan çıkmaların yıkılması durumunda yapılan masraflar, zarar ve ziyan ....'ye ... tarafından iade edilecektir.” hükmüne haiz olup, buna göre davacı-karşı davalı ... kiralananı sözleşmenin yapılmasından önce gezmiş, ön ve yan taraflarında çıkmaların olmadığını görmüş, bu çıkmaların yapılabilmesinin Belediye’den yapı izin belgesi alınması koşuluna bağlı olduğunu bilerek, kiralananı aylık 11.000 TL. bedel üzerinden kiralamayı kabul etmiştir. Dolayısıyla yapılacak çıkmalara ait yapı kullanma izin belgesi bulunmadığı davacı-karşı davalı kiracı tarafından bilindiği taraflar arasında tartışmasız olduğu gibi, dosyadaki kanıtlarla da sabittir....
E.. hakkında açılan davanın esastan reddine, karşı davada davanın kısmen kabulüne, 3.080,43 TL'nin dava tarihi olan 31/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı (karşı davanın davalısı) tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece taktir edilerek karar verilmiş olmasına, taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davanın davacısının (karşı davanın davalısının) aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Asıl davanın davacısının (karşı davanın davalısının) elektrik, su ve aidat bedelleri ile kiralananı eski hale getirme bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde, davacı-karşı davalının müvekkilinden izin almadan kiralanana tadilat yaptığını, kiralananı boşaltırken taşınmazı kullanılamaz halde...
Davacı vekili dava dilekçesinde, kiralananın 2886 Sayılı Yasaya göre ihale edilerek 07.01.2009 başlangıç tarihli sözleşme ile davalıya kiralandığını, süre bitimi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğine dair ihtara rağmen kiralananın tahliye ve teslim edilmediğini, ayrıca davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak kiralayan Belediyeden izin almaksızın kiralananı 3.kişiye devrettiğini, bu durumun da sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuş, mahkemece, süre bitimi hukuksal nedeni ile ilgili bir karar verilmeksizin kiralananın sözleşmeye aykırı olarak 3.kişiye devredilmiş olmasından dolayı akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca (6098 Sayılı Yasanın 316.maddesi) kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....
Davalı kiraya veren vekili asıl ve birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davacının tacir olduğunu, sözleşmede izin süresi sonunda veya izin sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde yapı ve tesislerin eksiksiz ve bedelsiz olarak kiraya verene teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının izin aldığı sahayı kullandığını, kötüniyetli olduğunu savunarak davaların reddini istemiştir. 2. Birleşen 2018/154 E. sayılı davada davalı kiracı vekili; kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, tazminat davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, kiralananın tam ve eksiksiz teslim edilmediğini, haklı fesih karşısında kira bedeli talep edilemeyeceğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir. III....
Mahkemece, davalının yapı kullanma izin belgesi olmayan işletme ruhsatı alınamayacağı belli dükkanları davacıya kiraladığından kira sözleşmesinin başından itibaren geçersiz olduğu B.K 249 maddesi uyarınca davacı kiracının geçersiz sözleşme nedeni ile kira bedellerinden sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya takip dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, 5000 TL imalat bedelinin davalıdan tahsiline,davacının kar mahrumiyeti talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Kiracı olan davacının kiralananı boşalttıktan sonra anahtarı teslim etmesi B.K.'...
Kiracının onarımı kiraya verenin hesabına yaptırabilmesi BK. 97/1 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113/1 md.) uyarınca hakimden izin alma koşuluna bağlı tutulmuştur. Ne var ki ihbar ve izin koşuluna uymamış olsa bile yapılan giderlerin, vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde kiraya verinin bu yüzden zenginleştiği tutar oranında istenebilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu edilen imalat ve tadilatın yapılmasına ilişkin olarak bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği kanıtlanabilmiş değildir. BK 97 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113 md.) gereğince imalat için hakimden izin de alınmamıştır. Ne var ki bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere yapılan işler davalı yönünden bir zenginleşmeye sebep oluyorsa davalı imalat ve tamiratın yapıldığı tarihteki giderlerinden, Borçlar Kanununun gerçek olmayan vekaletsiz işgörmeye ilişkin 414.maddesi (6099 sayılı TBK’nun 529 md.) uyarınca faydalandığı ve zenginleştiği oranda sorumlu olması gerekir....
BK.nun 256. maddesinde de kiracının; kiralananı, kira süresince tam bir ihtimam dairesinde kullanması, komşuluk ilişkilerine riayet etmesi, kimseyi rahatsız etmemesi kuralları açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, davalının ceza dosyası ile sübuta eren eylemleri kiralananın açıktan fena kullanma olgusunu gerçekleştirdiğinden mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde feshin en önemli sebebi olarak AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin bulunmamasını göstermiştir. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 29/12/2017 tarihli E.675/62875 sayılı yazısı ile Sorgun Mahallesi 2452 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kira konusu taşınmazın bulunduğu AVM'nin yapı kullanım izin belgesinin 18/10/2016 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı taraf ise davalı tarafa 18/10/2016 tarihinden sonra 27/10/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi göndermiştir. Ayrıca davacı kiracı, ticaret şirketi olarak tacir unvanına sahiptir ve ileriye dönük yatırımlarında gerekli hassasiyeti ve özeni göstererek basiretli bir tacir gibi davranması kiralananın durumunu, niteliğini ve AVM'nin yapı kullanım izin belgesine sahip olup olmadığını araştırması gerekir....