Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir Davada dayanılan ve hükme esas alınan 17.06.2010 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı işyerinin 24.04.2012 tarihinde tahliye edildiği iddiası ile kiralanana yaptığı zorunlu ve faydalı masraf bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davacı, davalı kiralayanın bu yolla sebepsiz zenginleştiğini iddia etmiştir. Davalı ise sözleşmenin 5. ve 13. maddeleri hükmü uyarınca faydalı masraf bedelinin istenemeyeceğini savunmuştur. Temyiz aşamasında davacı tarafından sunulan 12.01.2015 tarihli dilekçe ile Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1203 esas 2013/1386 karar sayılı dosyası ile tahliyeye konu icra dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 24.04.2012 olarak tespitine karar verildiği, bu karar üzerine tahliye kararı veren Antalya 4....
Bu durumda mahkemece, gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılmak suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir heyetten bozma ilamı doğrultusunda rapor alınarak kiralananda yapılan imalat bedelleri kalem kalem .ayrıntılı şekilde, m2, büyüklük, model, marka birim fiyatları vs. gibi özellikleri tespit edilmeli, tespit edilen imalatlar ve malzemelerin yıpranma payları düşülerek, faydalı, zorunlu ya da lüks imalat olup olmadıkları ayrıntılı olarak tespit edilerek, bu imalatların imal tarihleri itibarıyla değerinin belirlenmesi, tahliye tarihi dikkate alınıp varsa kalan kira süresi ile orantılı olarak alacak miktarının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğudur. Kiralananda yapılan imalatların, imal tarihindeki değerleri, yıpranma durumları, faydalı ve zorunlu yada lüks imalat olup olmadıkları ayrıntılı olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, faydalı ve zorunlu masraf talebi bakımından önceki bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak kiracı tarafından yapılan imalatların hangisinin zorunlu ve faydalı masraflar, hangilerinin lüks masraflar olduğunun ayrı ayrı belirlenmesi, imalatların imal tarihleri itibariyle kalem kalem değerleri, yıpranma durumları, sabit nitelikte olup olmadıkları bilirkişilerce tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yerleşik Yargıtay uygulaması da, sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, kiracının, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalatların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek bedeli isteme hakkı olduğu yönündedir. Yapıldıkları tarihinin ispatlanamaması halinde, zorunlu ve faydalı imalatların sözleşmesinin başlangıcında yapıldığı kabul edilir. Sözleşme ile bu imalatların kiraya verenden talep edilemeyeceği ya da kiraya verene terk edileceği kararlaştırılabilir. Bu kararlaştırma, tüm kira süresi bakımından geçerli olacağından; erken tahliye durumunda kiracı, kalan süre ile orantılı olarak kiralanana yaptığı sökülüp götürülemeyen faydalı ve zorunlu imalatların bedellerini talep edebilecektir. Somut olayda; taraflarca düzenlenen, 01/08/2012 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlar 6. maddesinde; "Mal sahibi izin vermesi halinde, bilcümle faydalı masraflar yapabilir....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2014 NUMARASI : 2013/1081-2014/1695 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın miktarı itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan akdin feshi ve kiralanana yapılan faydalı imalat bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralanana yapılan faydalı masrafın kiraya verenden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/01/2008 Başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan işyeri olarak kullanılmak üzere davacı şirkete kiralanmış sözleşmenin özel şartlar bölümü 3. maddesinde, kiracının kiralanan gayrimenkulde mal sahibinin haberi ve izni olmadan tadilat yapamayacağı kararlaştırılmıştır....
Bilirkişinin belirlediği masraflar fırın ve unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmak üzere yapılan imalat bedellerinin lüks masraflar düşüldükten sonra diğer faydalı ve zorunlu masraflar olduğu belirtilmiş, olup söz konusu masraflar kiralananın fırın ve unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmak amacıyla yapılan masrafların tamamına yöneliktir. Ne var ki kiralananın unlu mamüller imalat ve satış yeri olarak kullanılmasına yasal engel yok ise de, ekmek fırını olarak kullanılamayacağı gerek Kat maliklerinin kararı ile gerekse de Beylikdüzü Belediyesinin 28.12.2011 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle Kat Malikleri Kurulunca yıkılması için karar alınan fırın bacasının ve davalı tarafından kullanılması imkanı bulunmayan ekmek fırınlarının taşınmaza değer katan faydalı ve zorunlu masraf olarak kabulü yerinde değildir....
Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Kiralananın tahliyesi sonunda kiraya veren bunları benimsemiş ise kiracı aleyhine sebepsiz zenginleşme meydana gelmiştir. Kiraya verenin sorumluluğu faydalı imalatların imal tarihindeki değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle bulunacak değer kadardır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kiralanana yapılan dava konusu imalatın dava tarihi itibariyle değerinin tespit edildiği, kiracının kullanım süresi ile orantılı yıpranma payı düşülmediği anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki kira ilişkisi 818 Sayılı Borçlar Kanunu zamanında kurulmuş olup dava da 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girme tarihinden önce açılmıştır.Bu durumda somut olaya uygulanacak mevzuat 818 Sayılı Borçlar Kanunudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 321. maddesi ile kiracının kiralananda “yenilik ve değişiklik” yapmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiş, kiracının kiralananda yenilik ve değişiklik yapabilmesi kiraya verenin yazılı rızasına bağlanarak (TBK m. 321/I), bunlara rıza gösteren kiraya verenin, yazılı olarak kararlaştırılmış olmadıkça kiralananın eski durumuyla geri verilmesini isteyemeyeceği (TBK m. 321/II) düzenlenmişse de 818 Sayılı kanuna tabi kiralananlarda faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin vekâletsiz işgörme ( BK m. 414) ve sebepsiz zenginleşme (BK m. 61 vd.) hükümlerine göre talep edilebilmesi mümkündür.Nitekim mahkemece alınan bilirkişi raporlarında faydalı ve zorunlu imalat bedelleri ile ilgili inceleme ve değerlendirmeler de yapılmıştır.Bu...
Bu itibarla Mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılarak, davacı kiracı tarafından şartnamenin 15.maddesi kapsamı dışında yapılan ve kiralanan taşınmazda bulunan tadilatların imalat tarihi itibariyle, yıpranma payı düşürülmüş bedellerinin tesbiti ile bu tadilatların zorunlu ve faydalı masraf olup olmadığı, kiraya veren davalının bu tadilatlardan dolayı zenginleşip zenginleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre faydalı ve zorunlu masraflarla ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla ve yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru değildir. Ayrıca dava konusu taşınmaza yapılan tadilatların davacı şirketlerden hangisi tarafından yapıldığı belirlendikten sonra tazminat talebinin buna göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken bu hususta da eksik araştırma yapılması bozmayı gerektirmiştir....