Ancak; Asıl dava dilekçesinde hernekadar taşınmaz bedelinin tespiti ve tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili talep edilmiş ise de, bu istemin; davanın niteliği itibariyle irtifak hakkı bedelinin tesbiti istemini içerdiğinin kabulü gerektiği gibi; kamu yararı kararının irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin olduğu ve ilk celsede davacı idare vekilince bu durumun açıklandığı anlaşılmıştır. Bu durumda asıl davanın da irtifak hakkı tesisi istemli açıldığı dikkate alınarak davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA MAHKEMESİ İİK’nun 331.maddesine muhalefet etmek suçundan sanık ... hakkında İİK’nun 331/1, TCK’nun 50/1-a maddelerin uygulanarak sonuçta 6 ay hapis ve 3.600.00YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığa isnat edilen suç, İİK’nun 331.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre: "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde...
ın ayrı ayrı İİK’nun 333/a, 5237 sayılı TCK’nun 50/f maddeleri gereğince 6 ay hapis ve 1.000.00YTL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ve hapis cezasının gönüllü olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanıklar vekilleri tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı’nın bozma istemli tebliğnamesi ile dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Anayasa’nın 141., CMK’nun 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eyleminin ve suçun ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan ve mahkumiyete ilişkin kabulün hangi delillere dayandığı açıklanmadan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kira parasının 01.05.2009 gününden başlayarak aylık 17.798 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın kesinleşmesinden sonra kararın tavzihi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLLİYETLİĞİN TESBİTİ VE KORUNMASI İSTEMLİ KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...'ın, ... Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz hakkında, davalılar Hazine ve .... Belediye Başkanlığı aleyhine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açtığı tescil davasında davalı Hazine, çekişmeli taşınmazın adına tescilini talep etmiş ve Mahkemece, davalı Hazinenin tescil talebinin davacı ...'...
Dava, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan çeke dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tesbiti istemli bir davadır. Davalı tarafından davacının keşidecisi olduğu çeke dayalı bir takip yapılmış olduğuna göre davalının işbu davada taraf ehliyeti (pasif husumet ehliyeti) vardır. Mahkemece davanın esası hakkında karar vermek gerekirken davalının pasif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ret inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan 26/10/2015 tarihli dilekçe ile özetle; [...kiracılık sıfatının tesbiti istemli açılan davada; dava dilekçesinde tahliye işlemlerinin tedbiren durdurulmasının talep edildiği, mahkemenin tensip tutanağında bu talebi reddettiği, ancak hâkimin bu talebi redderken; "...kira sözleşmesinin 2886 sayılı Kanuna tâbi olduğu ve 75. maddesinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından tedbir talebinin reddine" şeklinde gerekçe yazdığı, bu gerekçe ile hâkimin davanın esası hakkındaki görüşünü açıkladığı...] gerekçesi ile reddi hâkim talebinde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/96-2010/342 sayılı dosyasında bedel tesbiti ve tescil istemli açılan davada; kısmi kamulaştırma nedeniyle taşınmazın arta kalan ve teknik bilirkişi raporuna göre A ve C harfleri ile gösterilen toplam 7388.15m22lik bölümünde % 15 oranında değer azalışı olacağının kabulü ile bedel belirleyen 18.01.2010 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davanın bu yönüyle kabulüne dair hükmün Dairemiz denetiminden geçerek 20.10.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
in sunduğu mal beyanı dilekçesinin içeriğinin gerçeğe uygun olup olmadığının tesbiti açısından, haciz işlemi yapılmadan ve hiçbir araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 5- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK'nun 338/1.maddesindeki müeyyidenin "3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası" olarak düzenlenmesine rağmen, mahkemece sanıkların 3 aydan 1 yıla kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 27.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir....