WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak ve davalara Sulh Hukuk Mahkemesi'nce bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, tasarruf ve geleceğini garanti altına almak amacıyla 6 bağımsız bölüm satın alan davacının tüketici kapsamına girmeyeceği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz alım satım sözleşmesinden kaynaklı geç teslimden doğan zararın giderilmesi isteminden doğduğundan uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde kalmaktadır. O halde mahkemece işin esasına girilip, taraf delilleri de toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Belediyesi ile davacı arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olup özel hukuk ilişkisinden doğmaktadır. Bu durmda davanın çözüm yeri adli yargıdır. Mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi 2012/2559-8947 gerekirken, yanlış nitelendirme ile yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davalı kiracının, kira ilişkisinden kaynaklı olarak konutta birlikte yaşayan kişilerin kusurlarından kendi kusuru gibi sorumluluğu bulunduğu, kiracının BK.nın 266.maddesine göre kiralananı aldığı gibi geri vermekle yükümlü olduğu, davaya konu yangının kira sözleşmesi devam ederken gerçekleştiği gerekçesiyle, 4.671 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 249,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, .../03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ: Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299 ve devamı maddelerine göre taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67'ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasında ki uyuşmazlığın araç kiralama sözleşesinden kaynaklı alacak olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK m. 4'e göre; "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, (...) görürler" Taraflar arasındaki tamamen kira sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Davacı tarafın dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taraflar arasında düzenlenen taşınır (araç) kira sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir....

            D.İŞ KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın taralar arasında akdedilen 01.07.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile protokole ek olarak akdedilen 20.12.2019 kira şartlarına dair protokol uyarınca davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı noktalarında olduğu, uyuşmazlığın kira ilişkisinde kaynaklandığı, her iki tarafın tacir olması halinde dahi kira ilişkisinden kaynaklı tüm uyuşmazlıkları konu alan dava ve işlere bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu, talep eden taraf her ne kadar dava öncesi ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de HMK 390.maddesi gereği ihtiyati tedbirin dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden istenebileceği, eldeki talepte davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin Mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              TBK 299 da ''Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda; Taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olduğu, zira dava dilekçesinin anlatımından davacının, aracını bir bedel karşılığında ve bir süre kullanılmak üzere davalıya bıraktığının ve bu ilişki kapsamında 2023 Aralık ayına ait bedeli talep ettiğinin anlaşıldığı , davacının aracını davalıya kiralamak dışında bir edimi olduğundan bahsedilmediği, bu nedenle kira ilişkisinden doğan işbu davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olup, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna dair; açıklanan gerekçelerle ve İstanbul BAM 8. H.D.'...

                Yapım A.Ş olduğunu, anlaşmazlığa konu sözleşme uyarınca aylık kira bedeli 13.000 TL artı KDV olarak anlaşıldığını, kira süresi 01.01.2021 tarihinde başlayıp 01.12.2021 tarihine kadar geçerli olduğunu, söz konusu tarihler arasında üç fatura dönemi boyunca faturalar kesilmiş ancak söz konusu faturalara istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığını,kira ilişkisinden kaynaklı olarak üç fatura dönemi içerisinde üç ayrı fatura tevzi edilmiş ilk faturada ise makinanın çalışamadığı günler karşılıklı inisiyatif kullanılarak alacaktan feragat edildiğini, İlk fatura dönemi için toplam 7.316 TL ikinci fatura dönemi için 15.340 TL ve yine son fatura dönemi için 15.340 TL fatura kesildiğini, İcra takibine konu silindir nakliye ücreti olarak ise 3.500 TL ye nakliye için anlaşılmış nakliyeci adına 1.000 TL nakliye ücreti ise ekte sunulu (EK-4) Deniz Uykur adına kayıtlı gönderici tarafından ödenmiş nakliye ücretinin kalan bakiye kısmını ise 2.500 TL'yi müvekkil kendisi ödediğini, söz konusu ödeme emrindeki...

                  Dava, taşınır kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali talepli bir davadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda "Sulh Hukuk Mahkemesi" görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

                    Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belir itirazın ipatlini ve % 40 icra inkar tazminatını talep ettiği, Mahkemenin, uyuşmazlığın tarafları ticari şirket ise de uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a bendi uyarınca kira ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıkları çözme görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine, Görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verildiği,Davacının talebini taraflara arasında kira sözleşmesi olduğu iddiası ile cari hesap alacağına dayandırdığı,HMK 4/a maddesi gereğince "kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde" görüleceğinin düzenlendiği, Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk mahkemelerinin...

                      UYAP Entegrasyonu