Dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira sözleşmesinin varlığı tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki ilişkide kira sözleşmesi hükümleri uygulanacak olduğundan, 6100 sayılı HMK.nin 4. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira sözleşmesinin varlığı tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki ilişkide kira sözleşmesi hükümleri uygulanacak olduğundan, 6100 sayılı HMK.nin 4. maddesi (1086 s. HUMK.nin 8. maddesi) uyarınca kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arasındaki frenchise sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın tefrik edilerek mahkememiz son esasına kaydına " şeklinde gereği düşünülmüş olup, mahkememiz son esasına kaydı yapılan 2022/... esas sayılı işbu bu tefrik dosyası açılmıştır" denilerek dosya .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/257 nolu esasına kaydının yapıldığı, daha sonra dosyanın Mahkememizin 2021/... Esas sayılı doyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. Birleşen dosya yönünden 09/06/2022 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı uyarınca "Birleşen dosyada , davacıları frenceis sözleşmesinin haksız feshi ve kira sözleşmesinin haksız feshi iddiası ile ayrım yapmadan 10.000,00TL madde, 10.000,00TL de manevi tazminat istemiş olup, kira sözleşmesinden kaynaklı davanın ......
Bu durumda, taraflar arasındaki hukuki ilişki, kira sözleşmesinden değil, hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; her iki taraf tacir olup, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Mevcut olayımızdaki uyuşmazlığın davacının forklift kiralama sözleşmesinden kaynaklı başlatılan takip nedeniyle borçlu olup olmadığı noktalarında olup uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynakladığı, davanın mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmıştır. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden HMK'nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında her ne kadar kira sözleşmesi bulunmakta ise de dava konusu alacak kira sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme şartı olan tazminat alacağı olmayıp davalının kira sözleşmesine aykırı olarak mala zarar verme eyleminden kaynaklanan haksız fiili sebebiyle tazminat davası olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasının ticari dava olarak kabulünün mümkün olmadığını, davanın, sözleşmeden kaynaklı tazminat davası olmaması, davalının haksız fiili sebebiyle vermiş olduğu zararın tazminine ilişkin olması karşısında arabuluculuk dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın esasına girilmeksizin gerekli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, maden işletme ruhsatı sahibi olan davacı, davalı ile düzenlenen rödovans sözleşmesiyle madenin işletme hakkını davalıya devredildiği, ancak davalının kira bedellerini ödemediği gibi belirlenen alan dışında da faaliyet gösterdiği iddiasıyla, davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, "...01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, iş bu davanın da kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağına yönelik itirazın iptali davası olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine" karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 142. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1,2,4. maddeleri, 634 sayılı kanunun Ek 1.maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299, 313, 314, 315. maddeleri, Yargılama konusu olayda:Davacının 01/06/2017 başlangıç tarihli iki yıl süreli iş yeri kirasına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan kira bedellerinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 24.000,00 TL kira alacağının tahsilini, Sözleşme gereği ödenmesi gereken ve davalıların ödememesi sebebiyle kendisinin ödediği SGK primleri ile vergi borçları olan 45.069,20 TL'nin tahsilini ve birlikte sözleşme hükümlerine uyulmaması sebebiyle sözleşme gereği 100.000,00 TL tazminatın ödenmesini talep ve dava ettiği, Mahkemece uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olması sebebiyle tensiben görevsizlik kararı verildiği, HMK 4. maddeye göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira bedeli alacağı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....