Mazlum Sok.No:1/1A Merkez/KÜTAHYA Zemin Kat 1, 2, 3 ve 4 no'lu bağımsız bölüm adresindeki taşınmazını 13.11.2018 tarihinden başlamak kaydıyla 5 Yıl süreli olarak aylık 5.000,00 TL kira bedeli ödenmesi ve her yıl kira bedelinde %8 artış yapılması şartıyla davalıya kiraladığını, davalı T3'ın eşi Ahmet KURDAŞ'ın eşine vekaleten işbu kira sözleşmesini imzaladığını ancak davalının ödeme emrinde belirtilen aylara ilişkin ödemelerini ve yıllık %8 artış ile yenilenen kira bedeli ödemelerini yerine getirmediğini, söz konusu taşınmazın sahibi Havva KESKİN olup vekaletnameden anlaşılacağı üzere Havva KESKİN'in müvekkil T1 Çavdarhisar Noterliğinin 000628 Yevmiye Nolu 01.11.2018 tarihli vekaletname ile taşınmaz kiraya verme, kira sözleşmesi düzenleme ve imzalama, kira bedelini alma, ahzu kabza, kira alacağına ilişkin her türlü takibi yapmaya gibi yetkiler verdiğini, 13.11.2018 tarihli sunmuş olduğu kira sözleşmesini Havva KESKİN adına imzaladığını, bu sebeple müvekkil T1 söz konusu kira sözleşmesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 13.01.2021 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan alacağa ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ilk sözleşme 01.11.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinde aylık kira 3.000 TL belirlendikten sonra başlangıç tarihli aynı olan 01.11.2011 tarihli ve aylık 600 TL'lik kira sözleşmesi ile bir süre sonra yapılan 01.12.2012 başlangıç tarihli 600 TL'lik kira sözleşmesi yapılması hayatın olağan akışına aykırıdır.Sonradan yapılan ikinci ve üçüncü sözleşmelerin iş yeri açılışında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne ve vergi dairesine verilmek için düzenlenen sözleşme olduğu anlaşılmaktadır.Yapılan bu sözleşmelerde 01.11.2011 başlangıç tarihli sözleşmenin iptal edildiğine ilişkin bir hükümde bulunmadığından 01.11.2011 başlangıç tarihli aylık 3.000 TL.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasına dayanak kira sözleşmesindeki imzanın davacılara ait olmadığını, bu bakımdan ortada geçerli bir kira sözleşmesi bulunmadığını, açılan davada davacıların davada yan olma haklarının bulunmadığını, Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/840 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, itirazın kaldırılmasına ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Trabzon İcra Dairesinin 2019/4948 Esas sayılı dosyası ile kira alacağı ve tahliye istemli olarak icra takibi başlamış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuş ve davacı alacaklı tarafından iş bu dava açılmıştır....
İcra Mahkemesi Sanık ...’ın gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan cezalandırılması ve İİK’nun 89/4.maddesi gereğince tazminata mahkum edilmesi istemiyle açılan davada sanığın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekilleri tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Üçüncü şahıs konumunda bulunan sanığın, kiraladığı taşınmazı inşaat halinde teslim alıp, asıl borçlu ile yaptığı anlaşma gereği kiralanan taşınmazın ince inşaatını yapıp, yaptığı masrafların hesaplanarak kira bedelinden düşürüldüğünü bu meblağın ise iki yıllık kira bedeline karşılık geldiğini iddia etmiş ise de; kira sözleşmesinde kira bedelinin "her ay peşin" olarak ödeneceğinin belirlenmiş olması, diğer taraftan mecurun ince inşaatının kiracı...
Davacı alacaklının kira alacağı nedeniyle davalı borçlu hakkında tahliye istemli olarak başlatmış olduğu icra takibine itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin yargılamayı gerektirmesi gerekçesi ile reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve karara esas alınan 07.04.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı 20.06.2008 günü başlatmış olduğu icra takibinde 2006 yılı Ekim ayından 2008 yılı Haziran ayına kadar işlemiş toplam 26.637,- TL kira alacağının 2.149,- TL faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı borçlu süresinde ki itirazında kira sözleşmesine ve kira miktarına ve faize karşı çıkmamış kiralanana yapılan masrafların kira parasına mahsup edildiği itirazında bulunmuştur. Bu durumda takip miktar yönünden kesinleşmiştir....
Davacı vekili tarafından, 01/01/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanılarak, 06/07/2012 tarihinde başlatılan tahliye istemli icra takibi ile Mayıs/2011-Temmuz/2012 arası ödenmediği iddia olunan 11.400.TL birikmiş kira alacağının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu, süresinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, borcunun olmadığını belirtmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 62 ve 63.maddelerinde itiraz süresi, şekli ve sebepleri düzenlenmiştir. Kural olarak borçlu itirazında bildirdiği sebeplerle bağlıdır. Davalı borçlu kira ilişkisine ve istenilen kira bedeline itiraz etmemekle, kira ilişkisini ve kira miktarını kabul etmiş olup, borçlu kira bedellerini ödediğini İİK. 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurularak, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Kira bedelinin tespitine ilişkin davalar diğer tespit davaları gibi bir hukuki münasebetin tespitine yönelik olmayıp kira sözleşmesinin yeni dönemde belli olmayan ücret unsurunu belirli hale getirmeye yarar. Zira yeni dönemde kira bedelinin tarafların anlaşması suretiyle belirlenmesi durumunda dava açılmasına gerek yoktur. Davacı vekilince dava dilekçesinde kira bedelinin tespitinin değil uyarlanmasının istendiği, taraflar arasındaki sözleşme süresinin dava tarihi itibariyle henüz dolmadığı, kira bedeli hususunda sözleşmede herhangi bir belirsizliğin bulunmadığı, sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu, TBK'nun 344. maddesinin somut olaya uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, bu haliyle kira bedelinin tespitinin de istenemeyeceği gözetildiğinde, davanın hukuki nitelendirmesinin kira bedelinin tespiti şeklinde yapılması ve bu nitelendirme uyarınca hak ve nesafete göre kira bedelinin tespitine dair karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ın beraatine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Borçlu sanığın usulüne uygun olarak tebliğ edilen Birinci Haciz ihbarnamesine 12.6.2007 havale tarihli dilekçe ile borcunun olmadığını belirtmek suretiyle itiraz etmiş ise de; dosya içerisinde mevcut müşteki tarafça sunulan ve başlangıç tarihi 1.1.2007, aylık kira bedeli 1.500.00 YTL olan bir yıl süreli kira sözleşmesinde, bir yıllık kira parasının peşin ödendiğine dair bir açıklama bulunmadığı gibi, aksine kira karşılığının aylık ödeneceğinin kararlaştırılmış olması karşısında sanığa isnat edilen suçun oluştuğu gözetilmeksizin yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizdir....
ın beraatine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Borçlu sanığın usulüne uygun olarak tebliğ edilen Birinci Haciz ihbarnamesine 12.6.2007 havale tarihli dilekçe ile borcunun olmadığını belirtmek suretiyle itiraz etmiş ise de; dosya içerisinde mevcut müşteki tarafça sunulan ve başlangıç tarihi 1.1.2007, aylık kira bedeli 1.500,00 YTL olan bir yıl süreli kira sözleşmesinde, bir yıllık kira parasının peşin ödendiğine dair bir açıklama bulunmadığı gibi, aksine kira karşılığının aylık ödeneceğinin kararlaştırılmış olması karşısında, sanığa isnat edilen suçun oluştuğu gözetilmeksizin yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi isabetsizdir....