Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren geçersizliğine yönelik olduğunu, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceğini ve davacı kiracının yapılan sözleşmenin yönetim planına aykırılığını kat maliki olmaması nedeniyle ileri sürme hakkı bulunmaması nedeniyle Kat Mülkiyetinden kaynaklanan bir dava da olmadığından söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan kira sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren iptali istenmektedir. . HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında yalnızca akdin feshi istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Buna karşılık kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, başlangıçtan beri geçerli olmadığının saptanması davasında görevli mahkeme dava konusu değere göre belirlenecektir....
Davacı alacaklı itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava dilekçesinde, davalı borçlunun kabul ettiği aylık kira bedeli üzerinden de ödemenin eksik olduğunu belirterek itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı, itirazında kabul ettiği 900,00 TL üzerinden kira bedellerini ödediğini İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belge ile ispat etmelidir. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek ve davalının kabul ettiği miktarı ödeyip ödemediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığı ve kira miktarının ihtilaflı olduğu ve uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece, araştırma yapılmaksızın davalı kiralayanın dayandığı kira sözleşmesine üstünlük tanınarak sözleşmenin 21.maddesindeki kararlaştırma gereğince tadilat bedeli istenemeyeceği, ancak davacının mecuru tahliye etmiş olması nedeniyle depozito bedelini talep edebileceği kabul edilerek davanın bu miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, bu davadan önce kira bedeline ilişkin uyuşmazlık çıkmış ve davalı-kiralayan tarafından kiracı-davacı aleyhine yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve tahliye istemli ... 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/233 esas sayılı dosyasında dava açılmıştır. Bu davada da taraflar, aynı kira sözleşmelerine dayanmışlardır. Hal böyle olunca Sulh Hukuk Mahkemesindeki dava sonucu bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olup sonucunun beklenilmesi gerekir....
No:6/A ve No:8 de bulunan iki adet taşınmaz için 01/01/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesini akdettiklerini, davalının kira borcunu ödememesi nedeniyle öncelikle Mersin 5. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4639 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe davalının itiraz etmesi nedeniyle Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/314 Esas sayılı dosyası ile tahliye ve kira alacağı talep edildiğini, dava sonunda kabul kararı verildiğini, davalının istinaf yoluna başvurduğunu, istinaf talebinin esastan reddedildiği, davalının kira borçlarını ödememekle birlikte 2015 yılından itibaren yıllık EFE-TÜFE oranlarına göre kira artışlarını ödemediği de anlaşıldığından davalı borçlu hakkında Mersin 3....
Uyuşmazlık kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında sözlü kira ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek 2002 yılı Kasım ila 2004 yılı Ocak ayları arası 2.280.-YTL kira parasının tahsili ve tahliye istemli icra takibinde bulunmuş, davalı icra takibine itirazında taşınmazda kiracı olarak bulunmadığını ileri sürerek kira ilişkisinin varlığına karşı çıkmıştır. Davalı dava dilekçesinin yöntemine uygun şekilde tebliğine rağmen yargılamaya katılmayıp davaya cevap vermemek suretiyle davayı inkar etmiştir. Kira ilişkisi inkar edildiğine göre bu ilişkinin varlığının ve unsurlarının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Davacı, davalı ile yapılmış yazılı bir kira sözleşmesi sunamamıştır....
Davalılar tarafından, davacı aleyhine sözlü kira sözleşmesine dayanılarak kira alacağının tahsili ve tahliye istemli icra takipleri başlatıldığı anlaşıldığından bu kapsamda davacının kiracı sıfatının olduğu açıktır. Kira bedelinin tespiti davasının kiracı tarafından açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dava 14/11/2012 tarihinde açıldığına göre davacı geriye dönük olarak 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları kira bedelinin belirlenmesini talep edemez. 2012 yılı kira bedelinin tespitine yönelik talep açısından ise öncelikle davacının, tespitini istediği kira bedeli miktarı yönünden talebinin açıklattırılması ve kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekir....
Aylık kira farkı ve aylık kira miktarları nazara alındığında istenen kira bedellerinin 2008 yılı 3.4.5.6. aylar kira farkı ile 2008 yılı Temmuz ayından 2009 yılı Şubat ayına kadar olan tüm kira bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece itirazın kaldırılması davasının kiracılar yönünden kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde 2008 yılı Mart ve Haziran ayları kira farkı, 2008 yılı Temmuz ve Aralık 2009 yılı Ocak-Şubat ayları kira bedelleri yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Öte yandan davada dayanılan ve karara esas alınan 1.3.2007 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesini, davalılardan ... müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kefilin kefaleti kira dönemi sonu olan 1.3.2008 tarihinde sona erdiğinden bu tarihten sonraki kira paralarından sorumlu değildir....
İstinaf Sebepleri Şikayet edilen borçlu istinaf dilekçesinde; alacaklının kendisine mail üzerinden 112.000,00 TL borcu olduğunu belirttiğini,112.000,00 TL tutar üzerinden indirim yapılmasına ilişkin mail göndermiş olmasına rağmen, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, birçok defa, yaşanan COVID-19 salgını nedeniyle kira kontratında güncelleme yapılması, yüzde oran ile ciro hesabına ilişkin taleplerde bulunmasına rağmen bir sonuca varılamadığını, mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, tahliye kararının bu nedenle hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
TL'lik ödemesi yönünden borcu bulunmadığını, 2019 yılında 2020 yılına ilişkin kira bedelini ödemiş olmasına rağmen 2020 ve 2021 yıllarında pansiyon neredeyse hiç çalıştırılamadığından gelir elde edilemediğini, 2020 Nisan ayından 2021 Ağustos ayına kadar ki kira bedellerinin bakiye kalan kısmı talep edildiğinde vekil edenin pandemi dolayısı ile çok büyük zarar uğradığını söyleyerek indirim talep ettiğini ancak kabul görmediğini ve ödemelerini yapamadığını, takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine davalı tarafından Antalya 7....
Sözleşmenin hususi şartlarının 10. maddesinde '' kiracının , kira süresinin bitiminde derhal , sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorunda olduğu aksi halde kiracının tahliyesinin 2886 sayılı Yasa'nın 75. maddesine göre sağlanacağı '', 14. maddesinde ise " kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1' i oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceği " düzenlemesine yer verilmiştir. Kira sözleşmesinin 14. maddesindeki bu hüküm, cezai şart niteliğindedir....