Ancak alacağa konu olay 25.10.2011 tarihinde gerçekleşmiş olmasına rağmen mahkemece 03.11.2010 tarihli kira sözleşmesnin 3.maddesinde kiralayanın kira başlangıcından itibaren kira bedeli almadan 30.11.2010 tarihine kadar tadilat için süre verdiği bu nedenle 1 aylık kira parasını almadığı varsayımı ile tazminattan indirim yapılması hatalı olmuştur. Olaydan yaklaşık 1 yıl önce düzenlenen sözleşme ve yapılan tadilatın dava konusu olayla bir ilgisinin olması mümkün değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacının itirazın iptali talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
01.01.2019 tarihinden başlayan kira döneminde geçerli olmak üzere aylık kira parasının brüt 6.168,36 TL olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesince davacıların yargılama giderine ilişkin temyizi üzerine ‘’ Davanın kabul ve reddedilen kısımlarının oranı doğrultusunda yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece oranlama hesabında hata yapılarak davalıdan daha az yargılama gideri tahsiline karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı Mahkemece “Dava, kira tespiti istemli olup, kira tespiti davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan bir yıllık tutarın üzerinden hesaplama yapılması gerekmekte olup, davacı vekili kira bedelinin brüt 1875-TL olarak belirlenmesini istemiştir. Ödenen net kira bedeli 900-TL olup, brüt 1125-TL 'sıdır. Buna göre ihtilaflı kısım 1875-1125=750-TL 'sıdır. Yani gerçek talep 750-TL 'sıdır. Hükmolunan kira bedeli 1250 TL (brüt ) -ödenen kira bedeli 1125-TL (brüt ) =125-TL gerçek kabul olup, reddedilen miktarda 625-TL 'sıdır. Buna göre oranlama yapıldığında kabul edilen miktar talep edilen miktarın % 16,666'sıdır....
b)Davacılar, tespit edilen zarardan bir miktar azına istekte bulunulup kiralanan taşınmazlar için indirim yapılarak istekte bulunduklarını açıklamış olmalarına karşın, tespit dosyasında kiralanan taşınmazlar ve malik olunan taşınmazlar için zarar ayrılmadan tek kalem halinde hesaplandığından yapılan indirim miktarı denetlenememektedir. Şu durumda, davacıların kiralayarak ektikleri taşınmazlar için yeniden hesaplanacak olan zarar tutarının ayrıca belirlenmesi ve bu miktar üzerinden, ekilen ürünlerin zarar görebileceğinin bilinerek kiralama veya ortakçılık yapılması nedeniyle emsal dosyalardaki gibi %30 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi ve kira parasının ödenmemesi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının temyiz dilekçesine eklediği “anlaşma protokolü” başlıklı belge fotokopisinin kira borcunun ödenmesine, takipten feragat edileceğine ve sonraki dönem için kira sözleşmesinin başlangıcına yönelik düzenleme içerdiği anlaşılmakla bu belgeye karşı davacının beyanı alınıp değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ile tahliye istemine ilişkin davada Eceabat Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kira sözleşmesinin iptali ile tahliye istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki sözleşmenin tümü birlikte değerlendirildiğinde kira sözleşmesinin bulunmadığı, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesince, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağının tahsilinin talep edildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmadığı, taşınmazın kira ilişkisine konu olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. HMK'nın 4/1. maddesinde kira ilişkisinden doğan tüm davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacılar, hissedarı oldukları ... parsel nolu taşınmazda davalı şirketin herhangi bir sözleşme olmadan baz istasyonu yaptığını belirterek haksız tecavüzün önlenmesi ve baz istasyonunun kaldırılarak yasal faizi ile birlikte ecrimisil talep etmektedir. Taraflar arasında 591 sayılı parsele ilişkin kira sözleşmesi bulunmadığı, 59 sayılı parselle ilgili olarak dava dışı ... arasında yapılmış bir sözleşme bulunduğu anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi ile ecrimisil istemli uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde ......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Vakfın elde ettiği kira gelirleri ile fakir öğrencilere karşılıksız burs verdiğini, Vakfın kurucusu ........i arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, Vakfın sitedeki 75 adet daire ile site içinde yaptırılıp 2006 itibariyle kiraya verilen marketin (sonradan pastane olan yerin) % 32 hissesinin sahibi olduğunu, marketin aylık kira parasından hisselerine düşen miktarın Haziran 2006 döneminden itibaren yönetimce hesaplarına yatırılırken, Vakfın dairelerinin 65 tanesini 2011 yılında, kalan 10 tanesini de 2014 yılında satmasından sonra, 2011 Kasım ayından sonra site yönetiminin marketten elde ettiği kira gelirini ....... ödemeyi bıraktığını, kira gelirinin...
nin dava konusu işyerini 02.01.2006 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya kiraladığı, ilk yılın kira bedelinin 8.750-TL olarak belirlendiği, sözleşmenin 3. maddesine göre 2. ve 3. yıl kira bedellerinin Belediye Encümenince tespit edileceği, davalı ...'nin 2. yıl kira bedelini 10.100-TL olarak bildirdiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı, yeni dönem kira bedelinin emsallere göre yüksek kaldığını ileri sürerek, emsal ve rayiçler yönünden değerlendirilerek 4.000-TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacının talebi içerisinde değişen ekonomik koşullar nedeni ile kira bedelinin indirilmesi, yeni koşullara uyarlanması yoktur. Davalı Belediyenin, diğer kiracılarla daha düşük bedel ile kira sözleşmesi yapması akit serbestisi kuralı gereğince davacıya kira indirim hakkı vermez. Ancak, yeni dönem kira bedeli konusunda idarenin takdir hakkını hakkaniyete uygun olarak kullanıp kullanmadığının denetlenmesi gereklidir....
İstiklal Caddesi, Niğde Vakıf İşhanı'nda bulunan dükkanlar müvekkili idare tarafından, işgalcileri tahliye edilmiş halde 15.07.2020 tarihinde boş olarak teslim alındığını, daha sonra iş hanı yatırım programı doğrultusunda, yerine yeni ve modern bir bina yapılması amacıyla yıktırıldığını, davalıya kira sözleşmesinin 31.12.2016 tarihinde sona ereceğinin, 2017 yılı için kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği, 31.12.2016 tarihi itibarıyla taşınmazın boş olarak idareye teslim edilmesini 14.11.2016 tarihli iadeli taahhütlü ihbarname ile tebliğ edildiğini, davalının 31.12.2016 tarihinde taşınmazı tahliye teslim etmediği gibi, kullanmaya devam ettiği ve kira borcunu ödemediğini, davalının ödenmeyen 01.08.2017 tarihinden 30.09.2017 tarihine kadar olan kira borçları için; Kayseri 5.İcra Müdürlüğü'nün 2018/5292 E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ve daha sonra Kayseri 5.lcra Müdürlüğü'nün kapatılmasıyla dosyanın Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/33974 E. sayısını aldığını, davalının 01.10.2017...