Somut olayda, davacı, şahıs firması olarak inşaat sektöründe çalıştığını, davalı şirkete iş makinasını kiraya verdiğini, iş makinasının davalının şantiyesinde kullanıldığını belirterek davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine fatura kesildiği, faturada belirtilen bedellerin kepçe kira bedeli olarak yazıldığı, kira ilişkisinin yazılı olabileceği gibi sözlü de olabileceği, davacının ödenmeyen kepçe kira bedellerini talep ettiği, HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesince bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise, faydalı ve zorunlu masrafları talep edilebileceğine dair kira sözleşemesinde bir hüküm bulunmadığı, dava tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshedilmiş olduğu ve uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4/1-a maddesince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre, ilâmsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat taraflar arasındaki kira ilişkisinden dolayı ortaya çıkan bir zarar olmayıp, haksız fiil olarak nitelendirebileceğimiz deprem sonucu ortaya çıkan bir zarardır. Bu açıdan bakıldığında görevli mahkeme HMK'nın 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, dava kira ilişkisinden kaynaklanan maddi zararın tazminine yöneliktir. Davacının kira ilişkisinden doğan maddi zarar tazminine yönelik talebin 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi kira ilişkisinden doğan tüm davalarda sulh hukuk mahkemeleri görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "...Mahkememizde açılmış olan iş bu dava kira sözleşmesinden kaynaklı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4/1- a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkememizde açılmış olan iş bu dava kira sözleşmesinden kaynaklı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davaya bakmakla görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
Maddesinin (a) bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği düzenleme konusu yapılmıştır. Davacı ile davalı arasındaki davaya konu uyuşmazlığın ... İade Sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı tarafça davalıya kiralanan 1 adet ... tipi, 3 adet ... tipi ve 1 adet ... tipi otomatına ilişkin olarak sözleşmenin feshi nedeniyle kiralanan taşınırların iadesi ile kira bedellerinin ödenmesine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olmayıp kira ilişkisinin söz konusu olduğu, her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi de Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan Mahkememizin karşı görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, Görevli ve yetkili ... 14....
Davalı vekili cevap dilekçesinde;dava konusu senetlerin davacıya teminat olarak verildiğini, teminat senedinin icra takibine konu olmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında borç ilişkisinin bulunmadığını, davalının davacının kiracısı olduğunu, söz konusu senetlerin davalı tarafından davacıya aralarındaki alt kira sözleşmesinden kaynaklı olarak verildiğini, davacının kiracı olarak bulunduğu dükkanı davalıya alt kiracı sıfatıyla kiraladığını, aralarındaki kira ilişkisinden kaynaklı olarak kira bedelinin ödenmemesi ihtimaline binaen davalıdan teminat senedi niteliğindeki senetlerin alındığını, kira bedellerine teminat olarak dava konusu senetleri verdiğini, davacı ile aralarında borç doğuran bir işlem olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile davalı borçlunun Zonguldak 4....
Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine Sivas İcra Dairesi'nin 2019/44061 esas sayılı takip dosyası ile birikmiş kira alacaklarının tahsili hususunda takip başlatıldığı, taraflar arasında imzalanan, davacının kiracı, davalının da kiralayan olduğu 08/12/2015 tarihli kira sözleşmesinin dayanak olarak icra dosyasına sunulduğu, söz konusu icra dosyasındaki ödeme emrinde alacağın bu kira sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğunun açıkça belirtildiği, yine davacının eşinin yargılandığı ceza dosyasında tanık olarak dinlendiği sırada verdiği mahkeme içi ikrar niteliğindeki beyanında da davalı ile aralarındaki kira ilişkisini kabul ettiği, bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu, dolayısıyla taraflar arasında istinafa konu edilen somut uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; kira akdi kapsamında davalı tarafa verildiği ancak davalı kiralayan tarafından aracın iadesinin yapılmadığı iddiasına dayalı, davanın yerel mahkeme 2017/294 Esas-2018/234 Karar sayılı dosyasından ayrılarak (araç iadesi talepli) 2018/395 Esasına (bu esasa) kaydolduğu anlaşılmıştır. Davanın ayrılmış olduğu kök dosyadaki gerekçeli karar içinde ana kabulün taraflar arasında esasen bir kira sözleşmesi değil hizmet sözleşmesi yapılmış olduğu, kira sözleşmesi şeklinde gösterilen ilişkinin esasen muvazaalı olarak yapıldığı görüşüne dayalı olduğu düşüncesi ile davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı tarafından bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava hukuki niteliği itibariyle kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası niteliğindedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi'nin 03/08/2018 tarihli ve 1085 sayılı iş bölümü kararının 6....
Van 2.Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz 26/09/2022 tarih, 2022/556 esas ve 2022/874 karar sayılı kararı ile "Yerel mahkemece, kira ilişkisinden kaynaklı bir alacak davası olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosyanın tetkikinde taraflar arasında yazılı veya şifahi bir kira akdinin bulunmadığı, davacıya ait bazı gayrimenkullerinin davalıya devri ve karşılığından devredilen gayrimenkullerin kira bedelinden davacılara ödenmesinin kararlaştırıldığı, uyuşmazlığın trampadan kaynaklı alacağa yönelik olduğu, kira alacağı olmadığı, dolayısıyla HMK 4. maddesinde düzenlenen sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında olmadığı, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, yerel mahkemenin görevsiz olduğu " gerekçesi ile kararın 6100 sayılı Yasanın 353/1- a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş, ilk derece mahkemesince de Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda...
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun, kira sözleşmesinden kaynaklanmayıp kiralama ilişkisine aracılık eden davalıdan kira ilişkisinin kurulamaması nedeniyle ödenen bedellerin tahsili isteminden ibaret olduğu gibi, taraflar arasında da bir kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, kira ilişkisinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....