Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkânı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyaç dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (HUMK.nun 168 m. ve 6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir. Somut olaya bakıldığında; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm, 15.02.2012 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş, hüküm, temyiz edilmeksizin 02.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmün tebliği üzerine, davacı usulsüzlüğü 15.02.2012 tarihinde öğrenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, tehdit, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 09.05.2014 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinde, "temyiz etmek üzere dosya numarasını istediğinde hakimin, kararın kendisine tebliğ edileceğini, o zaman temyiz edebileceğini söylediğini..." bildirerek eski hale getirme isteminde bulunmuşsa da; aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli belgelerden olan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 15.03.2011 günlü ek kararı ile daha sonra verilen ek kararlarların hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın 30.12.2008'de yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği adresinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Silivri 5 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 19.04.2012 tarihli yazısından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 29.11.2011 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu kabul edilip, yokluğunda verilen hükmün sanığın 09.11.2010'da yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık müdafiinin temyiz süresi içerisinde sanığın yurt dışında olduğuna ilişkin sunduğu evrakların ise tebligatın adli tatil içerisinde yapılması nedeniyle...
Öte yandan kabule göre Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davalarında mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde yapılacak iş müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirmeye, eski hale getirme için davalıya uygun bir süre verilmesine karar vermekten ibarettir. Mahkeme kararı kesinleştiğinde hüküm, ilamların icrası usulüne göre icraya konulacak ve icra müdürlüğünce İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca işlem yapılacaktır. Bu durumda eski hale getirme kararının bizzat davacı site yönetimince yerine getirilmesine yol açacak şekilde "30 gün süre içerisinde eski hale getirme işlemini davalı tarafından yapılmaması halinde sökülme bedeli olan 350,00 TLnin davalıdan alınmak suretiyle işlemlerin site yönetimi tarafından yerine getirilmesine, " karar verilmesi hatalı olmuştur....
Davalı ....yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise zemin bedeline, az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmelidir. Hükme esas alınan 28/08/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda eski hale getirme bedelinin 53.033,00 TL olduğu, zemin bedelinin ise iki ayrı raporda ayrı ayrı olmak üzere 5.378,26 TL ve 3.376,35 TL olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla; Dava konusu taşınmazın zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden az olduğu gözetilerek, taşınmazın zemin bedeline hükmedilip, bedeline hükmedilen bölümün davalı idare adına tesciline karar verilmesine gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkemece 30/01/2018 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek ve kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın ve müdafiinin yokluğunda verilen ve sanık müdafiinin daimi işçisine 21/04/2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 27/05/2016 tarihinde temyiz etmesi karşısında, yerinde olmayan eski hale getirme talebi ile süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince REDDİNE, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eski hale getirme talebi temyiz süresinin kaçırılmasına yönelik bulunduğundan bu talebi yerel mahkemenin inceleme yetkisi olmadığından mahkemenin 12.4.2012 tarihli eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, 2-Eski hale getirme talebine yönelik yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı Kanunun 95. madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından eski hale getirme talebinin reddine, 3-Temyiz talebinin reddine ilişkin 16.03.2012 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.06.2020 tarih ve 2020/176 Esas, 2020/209 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler katılanın eski hale getirme istemli başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonrasında istinaf başvurusunun esastan reddine dair 03.06.2021 tarihli ilamının katılan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, öncesinde projeye aykırı tadilatların eski hale getirme istemli ve kesinleşen dosyadan dolayı proje tadilatı yaptırıldığından bahisle yargılamanın iadesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmişti Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde mahkemenin kararı 19.12.2011 tarihinde verdiği anlaşılmıştır. Karar verilmeden önce 12.12.2011 tarihinde davalı vekili olduğu anlaşılan Avukat ... vekaletnamesini dosyaya sunmuştur. Ancak mahkeme kararı ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ asil ...’e yapılmıştır. Mahkeme kararı ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin davalı vekili Avukat ...’e yapılıp temyiz ve cevap süresinin beklenilmesinden, 2-Davacı ... vekiline 03.02.2012 de tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak ilgiliye neyin tebliğ edildiği tebligat parçasından anlaşılamamaktadır....