Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda; 11.999,85 m²'lik hafriyat dökülü alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, hafriyat dökülerek el atılan bölümün bedelinin fazla olması durumunda ise taşınmaz bedeli ile hafriyat dökülü bu bölüm için ecrimisil bedeline de hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2)Davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, 3) Dava konusu taşınmaza 2011 yılı Haziran ayında el atıldığı belirtildiği halde, 2011 yılı Ocak – Haziran ayları arası ecrimisil bedeline de hükmedilmesi, 4)Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, 5) 6001 sayılı Karayolları Genel...

    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 95. maddesi; “Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz.” hükmünü 96/1. maddesi ise; “Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir.” düzenlemesini içermektedir. Belirtilen yasal düzenlemeler ile eski hale getirme talebi; sürenin arzu ve ihtiyar dışında kaçırılmış olması, yeniden süre elde edebilmek için kanun yollarına başvurmanın olanaksız bulunması, eski hale getirme talebinin HMK 96. maddesinde öngörülen sürede talep edilmesi koşullarına bağlanmıştır. ......

      Ne varki, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, üstelik davacının öncelikli isteğinin eski hale getirme olduğu da göz önüne alınarak mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte eski hale getirilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:. 1-Kanuni süre geçtikten sonra hükmü temyiz eden davalının eski hale getirme isteğinin kabulü için bildirdiği sebebi destekleyecek herhangi bir belge ya da bilgi sunmadığı anlaşılmaktadır....

          Davacı-davalı kocanın eski hale getirme ve temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Eski hale getirme talebine dayanak yapılan temyiz dilekçesine eklenen belge ve reçeteler eski hale getirme isteğini haklı gösterecek(HUMK m.167) nitelikte değildir. Temyiz edilen karar temyiz eden davacı-davalı vekiline 24.05.2007 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.m.432) l5 günlük süre geçtikten sonra * 22.6.2007 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. # Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....

            Bunlardan bir veya birkaçının eksik ya da hatalı gösterilmesi CMK'nın 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedenini oluşturmaktadır. Bu bildirimlerdeki temel amaç, kanun yollarına başvuru hak ve yetkisi bulunanların, başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması ve bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır....

              in, temyiz başvuru yolunun hukuka aykırı şekilde gösterilmediği gerekçesiyle, eski hale getirme talebi ile temyiz isteminde bulunması üzerine temyiz isteminin reddine, eski hale getirme talebinin Yargıtay tarafından değerlendirilmesine karar verilerek bu kararın sanığa tebliğ edildiği halde herhangi bir temyiz başvurusu yok ise de; mahkemenin 16.07.2012 günlü kararına göre dosyanın dairemize gönderildiği belirlenerek yapılan incelemede; 26.11.2012 günlü kararımızda herhangi bir temyiz başvurusu olmadığı için dosya incelenmeden iade edilmiş ise de; mahkemenin eski hale getirme talebinin Yargıtayca incelenmesi kararı verilmesi ve eski hale getirme talebinde bulunulması halinde temyiz incelemesinin dairemizce yapılması nazara alınarak mahkemenin 16.07.2012 gün ve 166-337 sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmekle, Sanığın eski hale getirme talebi yerinde olmadığından ve sanığın 15.04.2010 günlü karara yönelik temyiz isteminin süresinde olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın temyiz dilekçesini yasal süre dolduktan sonra verdiği, ancak dilekçesinde eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 Sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme talebini inceleme yetkisinin Yargıtay'a ait olduğu gözetilerek, mahkemece eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 24.2.2012 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilmekle, 23.11.2011 tarihli hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın, eski hale getirme istemi yerinde görülmediğinden, eski hale getirme ve infazın durdurulması talebinin reddine dair 24.2.2012 günlü ek kararı 27.2.2012 de tebellüğ eden sanığın, asıl hükmü 5.7.2012 tarihinde temyiz etmesi karşısında, yasal süre içinde temyiz başvurusunda bulunmayan sanık ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Asıl karar: Mahkumiyet Ek karar: Eski hale getirme talebinin reddi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme merci Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan; Mahkemenin 08.03.2011 tarih 2010/179 Esas, 2010/613 Karar sayılı “eski hale getirme talebinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığın, yokluğunda verilen ve sorguda bildirdiği adrese 07.12.2010 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmü bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 08.03.2011 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından ve eski hale getirme isteminde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden, vaki temyiz ve eski hale getirme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi...

                    eski hale getirme isteğinin ve süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu