Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, eşya ve ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurularak, kararın kaldırılması istenilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ve davalı Gökhan'ın 02/08/2012 tarihinde evlendikleri, aralarındaki boşanma davasının derdest olduğu, davalılardan Turan'ın davalı Gökhan'ın babası olduğu, iş bu eşya ve ziynet alacağı davasının boşanma dosyasından 30/05/2018 tarihli ara karar ile tefrikine karar verildiği, davacının dava sebebi olarak 25/08/2012 tarihli "evlenme husus mukavelesi" başlıklı belgeye dayandığı, dosya kapsamında keşif yapıldığı, eşya ve ziynet talepleri hususunda ayrı ayrı bilirkişi raporları düzenlendiği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile ayrıldıktan sonra ziynet, çeyiz ve diğer kişisel eşyalarını teslim alamadığını ileri sürerek, ziynet, çeyiz eşyaları ve diğer kişisel eşyaların aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynetler yönünden 5.000,00 TL’nin çeyiz eşyaları ve diğer kişisel eşyalar yönünden ise; 2.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.Davalı; davacının evden ayrıldığı tarihte asker olduğunu, dava konusu ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, askerde iken müdahalesinden söz edilmeyeceğini savunarak...

    Öyleyse erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 4- Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet ve çeyiz alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte kadının tam ve ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminatların kaldırılmasını, davacı kadının kabul edilen asıl davası, kabul edilen ziynet eşyaları ile kabul edilen kişisel eşyalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası ve kişisel eşyanın iadesi davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kabul edilen ziynet ve kişisel eşyaları ile, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Dosya kapsamı itibariyle tarafların 2000 yılında evlenmeleri sırasında davacı eş tarafından 14.11.2000 tarihinde dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının yer aldığı ziynet eşya listesi düzenlenerek, listenin doğruluğunun muhtar ve azalarca tasdik olunmasından sonra, davalı ve davalının babası ...'ye teslim edilmiştir. Davacı senette belirtilen eşya ve ziynetlerin evden ayrılması sırasında davalı yanın yedinde kaldığını iddia etmekte, davalı taraf ise ziynetlerin davacı tarafından götürüldüğünü ve kendisinin uhdesinde bulunduğunu savunmaktadır. Mehir senedi içeriğine göre, dava konusu edilen çeyiz ve ziynetler davalı eş ve babasına teslim edilmiştir. Taraflar arasında ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, ziynet ve eşya alacağı, nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise eşya ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkeğin ziynet alacağı ve eşya alacağına yönelik temyizinde eksik nispi peşin temyiz harcının yatırılmadığı görülmüş, verilen kesin süre içinde de eksik tamamlanmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/son maddesi uyarınca zuhulen yanlızca ziynet alacağına yönelik temyizi hakkında bir karar verilmesi için dosya mahkemesine iade edilmiştir. Eksik nispi peşin harç eşya alacağına yönelik temyiz talebinide kapsamaktadır....

            İlk derece mahkemesince kadının birleşen dosyasında hem boşanma hem de ziynet eşyaları alacağına ilişkin karar harcı yatırması gerekmektedir. Ziynet eşya alacağı talebi boşanma davasından bağımsızdır. Ayrıca nispi peşin harca tabiidir. Boşanma yönünden karar harcı yatırdığı fakat ziynet talebi ile ilgili esastan hüküm kurulmasına rağmen kadının bu talebi yönünden nispi harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki tüm talepleri başvuru harcı kapsar ancak ziynetler nispi harca tabi olup boşanmadan ayrı bir talep ve dava konusudur. Nispi karar harcı yatırılmadan o talebin esası hakkında karar verilemez. İlk derece mahkemesi davalı-birleşen davacı kadının ziynet eşyaları yönünden aynen iade talebi (gerçek değerinin istemi) de olduğu da göz önüne alınarak nispi harcı harcı tamamlatılmadan hüküm kurulması isabetsizdir. HMK 297 ve 26....

            Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı-davalı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı-davalı (kadın)'a aittir. Davacı-davalı (kadın)'ın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir....

              Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Somut olayda; Mahkemece, ülke genelindeki örf ve adetler, gerekse yerel örf ve adetler dikkate alındığında kolluk tarafından yapılan araştırmanın olaya uygun olduğu ve düğünde damada takılan ziynet eşyalarının ve paranın damada ait olacağının kabulünün gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacı tarafın damada takılan ziynet eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan tüm takılarla birlikte çeyrek altınların da kadına bağışlanmış olması nedeni ile bir kısım çeyrek altınlar yönünden de davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu