Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Velayetin değiştirilmesi davasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik istinaf başvurusunun 6100 HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kabulü ile istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının 1 nolu bendinin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına ve 2 nolu bent olarak kişisel ilişkinin düzenlenmesine, diğer bentlerin sıra numaralarının yeniden düzenlenmesine, Yerine; "2- Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile kişisel ilişkinin aşağıda belirtilen şekilde yeniden düzenlenmesine; Velâyeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 10/09/2011 doğumlu Feryal Bayrak ile davacı anne arasında, her ayın l. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü 10:00 ile takip eden Pazar günü 18:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü 10.00 ile 3. günü 18.00 saatleri arasında, her...

Öte yandan Yargıtay kısmi bozma ilamına dairemizce uyma kararı verilmiş ve bozma sebepleri ile ilgili ;tarafların sundukları ve asılların duruşmada tekrar ettikleri protokole ve tüm delillere,çocuğun uzun süredir baba yanında kaldığının beyan edilmesine göre de taraf anlaşması gibi"... Velayetin babaya verilmesine,çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine,tarafların birbirlerinden nafaka-maddi ve manevi tazminat,ve çocuk için herhangi nafaka istekleri bulunmadığına" ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür....

Aile Mahkemesi yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin kararının tanınması ve tenfizine karar vermiş, tarafların müşterek çocuğu 2003 doğumlu ... yönünden, davacı vekiline yetkili Aile Mahkemesinde dava açması yönünden süre vermiştir. Bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Daha sonra da ... Nöbetçi Aile Mahkemesine velayet konusunda ihbarda bulunmuştur. Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 30.01.2014 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlar, ortak çocukları 20.08.2008 doğumlu ....'ın velayeti anneye verilmiş baba ile ortak çocuk arasında aynı veya ayrı şehirde bulunmaları durumuna göre kişisel ilişki düzenlenmiştir. Bu davada davacı, ortak çocukla arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Boşanma hükmü ile kurulan kişisel ilişkinin yeterli olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı baba ...., davalı anne ile ortak çocuk ise....yaşamaktadırlar....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve davacı kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen 09.09.2011 doğumlu küçük... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin 4 yaşın bitimine kadar ve 4 yaşından sonraki sonraki dönem için kademeli olarak kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)' nin 2017/471 Esas 2017/417 Karar sayılı ilamı ile TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşandıkları, işbu boşanma ilamı ile birlikte taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edildiği, taraflarca belirlenen kişisel ilişkinin mahkemece uygun bulunarak onaylandığı görülmekle; kişisel ilişkinin detaylı şekilde infaza elverişli, çocuğun üstün menfaatine uygun olduğu, mahkememizce aldırılan 25/05/2019 ve 28/06/2022 tarihli raporlarda yapılan değerlendirmeler ve önerilen kişisel ilişki düzenlemelerinin tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde belirlediği kişisel ilişki tesisi ile örtüştüğü, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların velayet hususunda ve kişisel ilişki hususunda belirleyici bir etken olmayıp esas unsurun çocuğun üstün çıkarları olduğu, davacı karşı davalı baba ile kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden kişisel ilişki...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kesinleştiği halde boşanma hükmü kurulması, nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece verilen ilk hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiş, boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz....

          Davacı-davalı baba 13.03.2012 tarihinde açtığı davada annenin çocukla kişisel ilişki kurmaması ve annenin yeniden evlenmesi nedeni ile çocuğun anne yanında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Annenin yeniden evlenmesi tek başına kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli sebep değildir. Davacı-davalı baba kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirir maddi bir hadisenin varlığını kanıtlayamamış, çocuğun menfaatinin bunu gerekli kıldığına ilişkin bir olgu da ortaya konulamamıştır. Öyleyse davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebini içerir davasının reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma sonrası verilen kararda yeniden “davalı-davacı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir.” Bozmaya uyulmakla, mahkeme, bozma gereğince hüküm vermek zorundadır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nafakanın artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince aylık 600,00 TL iştirak nafakasına ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından nafaka miktarı, davalı erkek tarafından ise, nafaka miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından; tazminat miktarları, tedbir ve yoksulluk natakası taleplerinin reddi ile müşterek çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, müşterek çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan 2005 doğumlu müşterek çocuk Işıl...

                UYAP Entegrasyonu