Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, velayet ve nafaka talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklarla davacı baba arasında Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca tedbiren kişisel ilişkinin düzenlendiğinin ve kararın kesinleşmesi ile birlikte kendiliğinden ortadan kalkacağının tabi bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.03.2017 (Pzt.)...

    Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlâki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Ana ve baba ile kişisel ilişkinin şeklini düzenler ikenvar olan koşullara güre hüküm kurulmalı geleceği bağlayıcı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulmaması gereklidir. (Y2HD 1988/4233- 1988/ 5873). Yine kişisel ilişkinin düzenlenmesinde seçimlik kişisel ilişki kurulması uygun bulunmamıştır. (Y2HD 2007/17160- 2017/6186). Kişisel ilişkinin şekli çocuğa ve taraflara bırakılmamalıdır....

    değiştirilmesine yönelik talebinin REDDİNE, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebinin KABULÜ ile; Velayet hakkı davalıya verilen 28/03/2013 doğumlu T.C....

    Mahkemece, her ayın ikinci ve dördüncü haftalarında kurulan yatılı kişisel ilişki yanında; dini bayramlarda kurulan kişisel ilişkinin yatılı olmaması ve okul yarıyıl ve yaz tatillerine yönelik olarak kişisel ilişki düzenlenmesinin kısıtlı şekilde yapılmış olması doğru değildir. O halde, mahkemece, daha uygun süre ile kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7). 3-Davacı-davalı anne, bu davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği halde, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün de düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın kabul edilen boşanma davası, tazminat, nafaka miktarları ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocukla davalı (baba) arasında her hafta sonu Cumartesi günü kişisel ilişki kurulması taraflara külfet yükleyeceği gibi çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimine de olumsuz etki yapacak niteliktedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, velayetine bırakılan çocukla davalı (baba) arasında boşanma kararıyla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş, mahkemece; "derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine" karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Mahkeme "boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenlemeyi" derdestliğe esas almıştır. Büyükçekmece 4....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava ,çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması,birleşen dosyada dava velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı birleşen dosya davalı erkek,velayet ve nafaka, kişisel ilişkinin değiştirilmesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....

          Velayet kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK.md.181/1- 2). Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup, aslolan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

          Mahkemece neticeten ve özetle"...davacı-davalı erkeğin davasındaki velayet ve iştirak nafakası talebinin reddine-erkeğin davasında çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine-kadının karşı davasında velayet yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine-karşı davada çocuk için TMK 169.md.gereğince asıl dava tarihinden itibaren aylık 400 TL.tedbir nafakasına-karşı davada aylık 400 TL.iştirak nafakasına ve bu nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına"karar verilmiş,karara karşı davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;"...aşamada iddia ettiği vakıaları tekrar ile kendi davalarının kabulü diğer tarafın davasının reddi gerektiğini,miktarın da fazla olduğunu"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava karşılıklı velayet-nafaka taleplerinden ibarettir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

            UYAP Entegrasyonu