Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Somut olaya gelince; Davacı kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayanarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Davacı arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4/c maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır. Dava dilekçesinde dava olunan şeyin değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Dava konusunun değeri gözönünde bulundurulduğunda, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil Uyuşmazlık şahsi hakka dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelemesi de bu yönde olduğuna göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ancak ne var ki adı geçen dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesine, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil Uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya adı geçen daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Diğer taraftan, ...'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki ...'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8/II-3. madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

          Ancak davacı hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesini (zilyetliğinin korunması) ve ecrimisil isteminde bulunabilirse de kal istemi açısından mevcut davacı zilyetliğinin korunması taşınmazın aynına yönelik tasarruf işlemi olduğundan davacı mera parselinin mülkiyet sahibi olmadığından kal isteminde bulunamayacaktır. Bu itibarla mahkemenin, davacının hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil (zilyetliğin korunması) istemi açısından taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, davacının mülkiyet sahibi olmadığı aktif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki ret gerekçesi yerinde görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı müdahalenin men'i ve ecrimisil, birleşen 2006/654 Esas sayılı davada davacı ... tarafından davalı ... aleyhine eser sözleşmesinin feshi, tapu iptali ve tescil, maddi ve manevi tazminat, birleşen 2006/787 Esas sayılı davada davacı ... tarafından davalı ... aleyhine eser sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davada davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların asıl davadan ayrılmasına dair verilen 08.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vd. tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.06.2009 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı....

            Malik haksız veya kendisine karşı ileri sürülebilir bir hakka sahip olmayan davalıdan taşınmazın iadesini (TMK. mad. 718/1,683) ve ecrimisil (haksız işgal tazminatı) isteminde bulunabilir. Somut olayda karşı davacılar, davalı ...’ın kendi rızaları ile taşınmazda oturduğunu, mülkiyet hakkının bulunmadığını belirterek elatmasının önlenmesini ve ecrimisil istemişlerdir. Karşı davacılar dava açmakla ...’a taşınmazda oturması için verdikleri rızayı geri almış sayıldıklarından ancak bu tarihten sonra haksız işgal tazminatı talebinde bulunabilirler. Davalı-karşı davacıların geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talepleri ve bu talebin mahkemece kabulü kullanımın rızaya dayalı olduğu döneme ait olduğundan doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki suretiyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek satış bedelinin tahsili, karşı dava ise, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine, satış bedeli olan 60.000.00 YTL nin davalı yükleniciden tahsiline, karşı davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, 4540.00 YTL ecrimisil tutarının davacı ve karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm davacı ve karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz davalılardan ....., İnşaat Limited Şirketi ile arsa sahipleri arasında biçimine uygun düzenlenen 27.02.1997 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca inşa edilen (A) bloktaki 12 numaralı bağımsız bölümdür....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.10.2004 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil ve tazminat, birleştirilen davada davacı ... tarafından verilen 27.11.2007 günlü dilekçe ile de elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 14.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı/davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.03.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı/davalı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı/davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı müvekkillerinin arsa sahipleri olduğunu, ...Köyü 92 nolu parsel üzerinde bulunan taşınmazın davalı tarafından haksiz işgal edildiği ileri sürülerek 20.11.2006-02.07.2011 tarihleri arası için 4815,88 TL ecrimisilin tahsili istenilmiştir.Davalı dava dışı müteahhitten satın aldığı dairenin inşaatini tamamlayarak oturacak hale getirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının kişisel hakkının dava dışı müteahhide karşı ileri sürebileceği gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Haksız işgal tazminatı (ecrimisil), taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmayan malik tarafından, taşınmaza bir hakka, diğer bir deyişle malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan iyiniyet olmaksızın, zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür (HGK.1.11.2000,2000...

                    UYAP Entegrasyonu