WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir yönetmelik kuralına dava açıldıktan sonra, idarenin yeni yönetmelik çıkarma konusunda yetkisi bulunduğu açık olmakla birlikte, bu durum, idari yargı yerinin yargısal incelemesinde bulunan yönetmelik kuralı hakkında, hukuka uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmasına hukuken engel değildir. Aksi halde, idare bu şekilde yeni yönetmelik yürürlüğe koyarak, mevcut yönetmeliğin yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınmasına neden olacaktır. Ayrıca, davacılar şeklen değiştirilen her düzenlemeye karşı dava açmak zorunda bırakılarak, hak arama özgürlüğünün kullanılması da zorlaştırılacaktır....

    Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunun, nitelik itibarıyla kusursuz sorumluluk olduğu hususu gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız olarak tutulmuş olan kayıtlar nedeniyle doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan, tapu kütüğünün oluşumu aşamalarında kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün oluşturduğu kuşkusuzdur. TMK’nın 1007. maddesinde kabul edilip sorumluluğun doğabilmesi için ilk şart, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7. maddesinde sayılan ana ve yardımcı sicillerin Devlet tarafından tutulması için gerekli bir eylem veya işlemin bulunmasıdır....

      Davacı tarafın tanık beyanlarının dosya kapsamına aykırı düşmediği ve birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmış olup, aksi durum dosyaya yansımadığından anlaşılmıştır ki, işçinin sosyal, kültürel ve ekonomik durumu ile birlikte geçirdiği iş kazasına rağmen işyerinde işin niteliği ve almış olduğu maaş göz önüne alındığında çalışmaya devam etmiş olması olgusu karşısında salt kişisel sebepleri dolayısıyla iş akdine istifa ile son vermiş olması hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır....

      Hukuk Dairesince de onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden davacı kimlik ve adres bilgilerine yer verilerek yönetim kurulu başkanı ve 01/12/2024 tarihine kadar ilgili şirketi münferiden temsile yetkili kılındığı sicil gazetesinde ilan edildiğini, yine aynı sicil gazetesinde pay devrine ilişkin olarak...'den 2.500.000,00 TL karşılığında 2.500 adet payının hukuki ve mali yükümlülükleri ile davacıya devredildiğinin sicile işlenerek ilan edildiğini, bu tebliğden sonra davacı adına usulsüz olarak şirket kaydı yapıldığını, şirket temsil yetkili müdür atandığını öğrendiğini, müvekkilinin hiç bir şirket ile ilgisi olmayıp işçi emeklisi olduğunu, ... adresinde ikamet ettiğini, kişisel verilerinin ele geçirilmesi suretiyle adına şirket yetkisi olarak karar alındığını, tescil edildiğini, müvekkilinin dolandırıcılık eyleminin mağduru olması sebebiyle ......

          sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 120.000,00.-TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 04/06/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle, dava değerini 253.708,90.-TL. olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 253.708,90.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir....

            . - 2011/35 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile orman olarak tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 01/12/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 725.487,76.-TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 725.487,76.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2022 NUMARASI : 2018/193 E- 2022/407 K DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : Aliağa 2....

              nin genel müdürünün ..., ticaret sicil numarasının .... olduğu, çekleri imzalamaya yetkili kişilerin genel müdür ... muhasebe müdürü ... yazılı olduğu, 10.maddede aşağıda imzası bulunan ben / biz iş bu vesile ile vadesi gelen ödeme için .... ... şirketine karşı kişisel yetkilerimize dayanarak kayıtsız şartsız olarak ve gayri kabili rücu şeklinde garanti veriyoruz ve bunun için kendimizi müştereken ve müteselsilen sorumlu kılıyoruz denildiği, kefillerin imzaları bölümünün boş olduğu, kefillerin kişisel iletişim adresleri bölümünün boş olduğu, şirket müdürünün ... ... ... denilip mühürlü olduğu anlaşılmıştır. 27/04/2021 tarihli tercüme evrakında, ticaret sicil belgesi yazılı olup, ticaret sicil numarasının ...., ticaret ünvanının ... İnşaat Ltd. Şti. yazılı olduğu, ortakları arasında .... %70 paylı, ... Ticaret Ltd. Şti. %30 paylı ortak olduğu, imzaya yetkili yöneticilerin adları bölümünde ... yazılı olduğu anlaşılmıştır....

                anlamda “kişisel veri” olarak değerlendirilemez, aksinin kabulü; anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçlar doğurur, bu nedenle, bir kişisel bilginin, açıklanan anlamda “kişisel veri” kabul edilip edilmeyeceğine karar verilirken, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu