Aile Mahkemesinin 2015/686 Esas, 2015/606 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuk ...' un velâyetinin anneye verildiğini, çocukla baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki düzenlendiğini, kişisel ilişkinin kaldırılması ya da azaltıması talebine yönelik sir raporu aldırıldığını belirterek davacı tarafın ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik talebinin reddine fakat bununla birlikte çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin sosyal inceleme raporu ve çocuğun menfaati göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesine; Ankara 4....
çocuğun fiziksel gelişimini olumsuz etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle uygun olmadığını, müvekkilinin Manisa Kula'da, davalının ise Giresun'da görev yaptığını, aralarında 1000 km. gibi uzak bir mesafe bulunduğu, bu sebeple kişisel ilişkinin yeniden güncellenmesinin zorunlu hale geldiğini belirterek, çocuğun menfaatine en uygun olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi-Velâyetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalının velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velâyetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç)....
Davalı karşı davacı vekili dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 3.500 TL'ye yükseltilmesini ve tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması talepleri yönünden reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden reddine, asıl ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı karşı davalı vekili 21.07.2015 tarihli dilekçesi ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davacı karşı davalı vekilinin temyizden feragat dilekçesinin davacı karşı davalı vekili tarafından verilip verilmediğinin tespiti için, kimlik tespitinin yapılması gerekmektedir....
Bu yön düşünülmeden her ayın 1. ve 3. haftası düzenlenen kişisel ilişkinin başlangıcının Cuma günü saat 17.00’den başlatılması doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve nafaka talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4). Mahkemece velayeti davacı annede olan küçük ile davalı baba arasında uzman aracılığı ile kişisel ilişki kurulmuştur. Toplanan delillerden; çocuğun babayı tanımıyor olması sebebiyle kaçırılma korkusu yaşaması kişisel ilişkinin ileriki zamanlarda değişen durum ve koşullara göre yeniden düzenlenmesinin mümkün olmasına göre her ayın 1. Cumartesi günü ve dini bayramların 2. günü yatılı olmayacak şekilde uzman refakatinde kurulan kişisel ilişki çocuğun üstün yararına uygun ise de; her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin psikolog eşiliğinde tesisi infazda sıkıntı yaratacağı gibi kişisel ilişkiden beklenen amaca da aykırıdır. Ne varki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Bağlanması -Yoksulluk Nafakası Bağlanması Velayetin Değiştirilmesi veya Çocuğun Kuruma Yerleştirilmesi Kişisel İlişkinin Kaldırılması Veya Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından karşı davasının reddi ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakası yanında ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmış, davalı- davacı da karşı davasında, yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velayetini veya kuruma yerleştirilmesini, kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, ve tek dava için harç yatırmıştır....
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2021/451 E., 2022/292 K. Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının kişisel ilişki süresi yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebi yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı babanın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı babanın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....