Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı baba tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 10.12.2015 tarihli ilamı ile bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyulmuş “velayeti anneye tevdii edilen küçük ile davacı baba arasındaki daha önce düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılarak küçük ile baba arasındaki kişisel ilişkinin; küçüğün her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan, saat 18:00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan, 3. günü saat 17.00'ye kadar, sömestr tatilinin 1. gün saat 10.00'dan, 7. günü 17.00’ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan, Temmuz ayının 30. günü saat 17.00'ye kadar, babalar gününde saat 10.00'dan, saat 18.00'e kadar, sonu tek rakamlarla biten yıllara denk gelen küçüğün doğum günlerinde ve yıl başlarında saat 10.00'dan saat 20.00'ye kadar baba yanında kalmak sureti ile düzenlenmesine, Her hafta çarşamba günü saat 19.30 ile 21.30 saatleri arasında telefon, internet vs....

    Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle sosyal inceleme raporuna göre çocukla annesi arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektiren somut bir olgu ispat edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, birleşen dava ise ortak çocuğun velâyetinin değiştirilmesi istemine ilişkin olup uyuşmazlık konusu ortak çocuk ile baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin usule, yasaya ve çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı, asıl davanın kısmen reddi nedeniyle davalı-davacı baba yararına vekâlet ücreti gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı anne, velayeti kendisine bırakılan ...ile birlikte ..’da, davalı baba ise Türkiye’de yaşamaktadır. Tarafların ayrı ülkelerde oturmaları ve tarafların ve çocuğun yaşama şartları dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK. md. 438/7) SONUÇ....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşmaları gereğince velayet anneye bırakılmış ve davalının çocukla kişisel ilişkisi tarafların anlaştıkları şekilde düzenlenmiş, bu karar 07.11.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, velayet hakkına sahip anne tarafından boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden iki ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra 14.01.2015 tarihinde açılmıştır. Boşanma ilamında düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirecek bir olgu, durum ve şartlarda bir değişiklik ispatlanamamıştır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile davanın kabulü doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk 30.09.2013 doğumlu olup, yaşı ve fiziki olarak anneye muhtaç durumda olması nazara alınarak kişisel ilişkinin kararda gösterilen şekilde tesis edilmiş olmasına, ilerde yaşı elverişli duruma gelince istek halinde daha uzun süreli ve yatılı kişisel ilişki tesisinin mümkün olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmışlar, velayet anneye bırakılmış ve çocukla kişisel ilişkisi düzenlenmiş, bu karar temyiz edilmeden 22.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, velayet hakkına sahip anne tarafından boşanma kararının kesinleşmesinin üzerinden bir ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra 31.07.2015 tarihinde açılmıştır. Boşanma ilamında düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektirecek bir olgu, durum ve şartlarda bir değişiklik ispatlanamamıştır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile davanın kabulü doğru olmamıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; kişisel ilişki, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk Ecrin Su'nun 06.08.2010 doğumlu olup, yaşının çok küçük olduğu, kişisel ilişkinin çocuğun yaşı dikkate alınarak kurulduğu ilerde değişen şartlara ve yeni duruma göre kişisel ilişkinin değiştirilmesinin imkan dahilinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer...

                    Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesine göre; "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanır." Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 182/2). Çocuğun üstün yararı belirlenirken de onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişkinin yakın hısımlar tarafından talep edilmesi halinde talep edenin ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları çocuğun üstün yararını etkilediği ölçüde göz önünde tutulur....

                    UYAP Entegrasyonu