nun 297/2.maddesi uyarınca: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”. Davacı 250 TL olan iştirak nafakasının 250 TL artırılarak 500 TL ye çıkarılmasını talep etmiş,mahkemece iştirak nafakasının 150 TL artırımı ile 500 TL ye çıkarılmasına karar verilmek suretiyle çelişkili hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi de dahil olmak üzere kabul edilen boşanma davasının tamamı yönünden; davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan...
Kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği ve inceleme tarihi itibariyle çocuğun 3 yaşını ikmal ettiği de gözetilirek, davacı-karşı davalının kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemi kabul edilerek; çocuğun yaşı ve anneye olan bağımlığı ve henüz eğitim hayatına başlamadığı da gözetilerek, yarıyıl tatilinde kişisel ilişki kurulmamış, temmuz ayının 1.günü ile 7.günü arası olacak şekilde yaz tatilinde kurulan kişisel ilişki süresi azaltılarak ve hafta sonları ile dini bayramlarda kurulan kişisel ilişki aynı kalacak şekilde yeniden düzenleme yapılmış, düzenlenen kişisel ilişkinin hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tam kusurlu olmasına rağmen asıl davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, asıl davanın reddi gerektiği, maddî hata sonucu boşanma hükmünde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası yerine üçüncü fıkrasının yazıldığı, ortak çocuk ile baba arasında "15 günde bir hafta sonu.." şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının doğru görülmediği, kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarının az olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, erkeğin nafaka ve tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle erkeğin nafaka ve tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadının asıl davanın kabulü, kişisel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davanın iştirak nafakasının artırımına ilişkin olmasına rağmen; mahkemece gerekçeli karar başlığında ve karar içeriğinde sehven davanın yoksulluk nafakasının arttırılması olarak yazılmış olmasının maddi hata kapsamında olduğu, bu hususun mahkemesince her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20.TL bakiye...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk.... için 400,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin, 2015/16607 Esas- 2016/265 Karar sayılı bozma ilamı ile; “Davacı ve davalının ekonomik ve sosyal durumları, nafaka artırım davası ile aradan geçen süre, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı düşük olduğunu,tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, çocuğun masraf ve ihtiyaçları nazara alınarak, önceki nafaka artırım davası ile aradan geçen süre dikkate alınarak, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmesi gerektiği ” belirtilerek bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Ankara 6. Aile Mahkemesinin 2013/61 esas 2014/159 karar sayılı boşanma ilamıyla müşterek çocuklar Arda ve Tuna adına ayrı ayrı 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, nafakaların yetersiz olduğunu belirterek; iki çocuk için ayrı ayrı aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, verilen karardan kısa süre sonra davanın açıldığını, ihtiyaçlarda ve tarafların gelirinde önemli değişiklikler olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili süresinde sunduğu 08/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; tarafların boşanmalarından bu yana geçen sürede davacının ve davalının ekonomik ve sosyal durumlarının değiştiğini, davacının hükmedilen nafakayı ödeyememesi nedeniyle cezaevine girdiğini, ilk derece mahkemesinin tanık beyanlarından hangisini diğerine üstün tuttuğunu gerekçelendirmediğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak iştirak nafakasının indirilmesi davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava, iştirak nafakasının (TMK madde 182/2 ve 327) indirilmesi, birleşen dava velayetin değiştirilmesi (TMK madde 349), mümkün olmadığı taktirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça iştirak nafakasının indirilmesi davasının reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
ihtiyaçlar ve günün ekonomik koşulları karşısında bu miktarların da yetersiz kaldığını,iştirak ve yoksulluk nafakalarının aylık 1.000'er TL.ye çıkarılmasına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın davasının yerinde olmadığını,aradan geçen süre,artan ihtiyaçlar sebebiyle yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL.ye,iştirak nafakasının ise aylık 150 TL.dan 1.500 TL.ye çıkarılmasına,nafakaların her yıl tefe-tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...erkeğin asıl davasının kabulü ile kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına-karşı davanın kısmen kabulü ile çocuk lehine daha önce belirlenen aylık 150 TL.nafakanın karşı dava tarihinden itibaren aylık 500 TL.ye çıkarılmasına,fazlaya ilişkin talebin reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....