Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile babaanne ile çocuk arasında yatısız kişisel ilişki kurulması dosya kapsamına uygun olmakla birlikte dini bayramlarda kişisel ilişki kurulmaması ve kişisel ilişki saatlerinin yetersiz olarak kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile davacı babaanne ile torunu ... arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi saat 10.00 ile saat 19.00 saatleri arası, yine dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile saat 19.00 saatleri arasında yatısız olmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı babaanne vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı babaanne vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrarla kişisel ilişkinin süresi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde ... duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla ... arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ... ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile ... arasında daha ... süreli olacak kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileri ki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık da gözetilmeden, şimdiden müşterek çocuk ile davalı baba arasında kademeli bir şekilde ve aynı şehir, ayrı şehir ayrımı yaparak kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olmuştur. Bu bakımdan, aynı şehir ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin ve kademeli olmaksızın babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu durumda, tarafların görüşü de alınarak belirlenecek davalının yakınlarından birinin gözetiminde kişisel ilişki kurulmalıdır” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiştir. Uyma kararından sonra yapılan yargılama sırasında davacı-karşı davalı erkeğin duruşmada gösterdiği tutum ve davranışları gerekçe göstererek her zaman yeniden kişisel ilişki tesisinin talep edilebileceğini şimdilik çocuk ile kişisel ilişki tesisine yer olmadığına karar vermiştir. Davacı-karşı davalı erkeğin duruşmada sergilediği davranışlar, refakatli görüşme kararına tepki olarak gelişmiş olup çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimine etki edecek nitelikte olmadığının anlaşılmasına göre çocuk ile kişisel ilişki tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda çocuğun anne ile kişisel ilişki kurmasının çocuğun menfaatine uygun olacağı belirtilmiş ve dosyada da annenin çocukla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına veya kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararlarına aykırı düşeceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, velayet hakkı kendisinden alınan davalı ana ile çocuk arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dairemizin 04.07.2023 tarihli ilamı ile; hüküm, davacı baba ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularının tatmini bakımından yetersiz olduğu, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde ve daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken bu yönün gözetilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. B....
Üçüncü kişilerin koşulları gerçekleştiği taktirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak kişisel ilişki süresi aile bağlarını güçlendirmek ve geliştirmeye elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı amca ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, her ne kadar babanın ölümünden sonra anne ile amca arasında babadan miras kalan taşınmazlarla ilgili sorun yaşandığı belirtilse de, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi veya davacının bu hakkı amacına aykırı şekilde kullanması durumunda kişisel ilişkinin kaldırılması veya koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği hususları dikkate alındığında ve de uyuşmazlığın çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığından doğrudur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dede ile torunu ... (2015) arasında ilk derece mahkemesince "Her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları pazar günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiş verilen karar taraflarca istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince tarafların itirazı esastan reddedilmiştir. Verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Verilen kararda belirlenen kişisel ilişki süreleri, dede ve torun arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli değildir....
Dairemiz ilamına karşı davalı-karşı davacı erkek; tarımla uğraşması sebebiyle kişisel ilişkinin yaz döneminde Ağustos ayı içinde kurulması gerektiğini belirterek kişisel ilişkinin süresi yönünden karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın işi gereği Temmuz aylarında tanınan kişisel ilişki süresinde ortak çocukları fiilen görme olanağını bulamayacağı açıktır. Öyleyse baba ile ortak çocuklar arasında babanın Ağustos ayında kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebi de gözetilerek daha uygun bir zaman dilimini kapsayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle, davacı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 18.09.2019 tarih ve 2019/4713 esas ve 2019/8891 karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kişisel ilişkiye yönelik kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....