Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar ile velayetleri babalarında bulanan küçükler arasında her haftasonu Pazar günleri kişisel ilişki kurulması, davalı babayı her haftasonu eve bağlı hale getirerek, velayet hakkını kullanmasını kısıtlayacağı gibi, küçüklerin 6 yaşlarından sonrasını da kapsayacak şekilde çok uzun süreli kişisel ilişki kurulması da doğru değildir....

    Mahkemece davacılar ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulurken çocukların 8 yaşını doldurmasından öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre,küçüklerin yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden küçükler ile davacılar arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru bulunmadığı gibi küçüklerin 8 yaşından önceki kişisel ilişki süresi yetersiz olmuş ,8 yaşından sonra düzenlenen kişisel ilişki süresi de fazladır. Yine hükümde yargılama giderlerinin ayrıntılı dökümü yapılmadan ve yargılama giderinin meblağı belirlenmeden yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına şeklinde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır....

      Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

      Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Annenin ailesi ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. O halde ilk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine, karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında kurulan kişisel ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmaktadır....

        ın 27.10.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının, torunu Baran ile görüştürmediğini iddia ederek, dini bayramların ilk 2 günü, merhum baba Sinan'ın doğum günü ve yazın 1 Temmuz-1 Ağustos arası yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasına mümkün olmadığı takdirde mahkemenin uygun göreceği şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Baran'ın yaşının küçük olduğunu, uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olmayacağını, küçüğün daha önce kaçırıldığını bildirerek, öncelikle davanın reddine, aksi halde ayda 1 gün yatısız ve anne nezaretinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. III....

          Dosyada uzman refakatinde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olacağına ilişkin heyet raporu, ortak çocuğun beyanı ve diğer deliller dikkate alınarak çocuğun üstün yararı doğrultusunda uzman refakatinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekirken davalı babanın babasının refakatinde kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gibi uygulanmakta olan boşanma ilamında kurulan kişisel ilişkide yeni bir düzenleme yapılmadığı halde davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.10.2018 (Prş.)...

            Baba ile küçük arasında kişisel ilişki tesis edilmemiştir. Büyükbabanın torunu ile kişisel ilişki kurmasının, çocuğun menfaatine aykırı düşeceğine veya büyükbabanın bu hakkını amacına aykırı kullanacağına ilişkin somut bir delil bulunmamaktadır. İsteğin kabulü ile uygun kişisel ilişki tesisi gerekir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              Dava, baba tarafından açılan kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Velayeti davalı annede bulunan ortak çocuk Aysima 10/07/2021 doğumlu olup, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu anlaşılmaktadır. Aysima'nın yaşı dikkate alındığında, davacı baba ile kurulan kişisel ilişki süresi çok fazladır. Küçüğün baba ile kurulacak kişisel ilişki süresinde yaşı, beslenme durumu ve kişisel ilişkiye yönelik ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin istenebilmesinin mümkün bulunması da dikkate alınarak, yatılı kalmayacak şekilde ve daha uygun süreli bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

              Mahkemece; tarafların ayrı yaşadıkları, çocuğun fiilen bakımı ve gözetiminin davalı anne tarafından sağlandığı, 2019/629 Esas sayılı dosyada tedbiren velayetin davalı anneye verildiği ve baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulduğu, davalı anne tarafından çocuk ile babanın görüşmesine engel olunduğunun dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davada korunması gereken menfaatin çocuğun üstün yararına olduğu, alınan raporda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının uygun olacağının bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m. 323) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/1-2)....

                UYAP Entegrasyonu