Bu nedenle mahkemece inceleme yapılırken; 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Enerji Koll.Şti nezdinde her iki kimlik bilgilerinin bulunduğu çok sayıda işe giriş bildirgesi olduğu, dava dışı işyerinde 1977 yılında çalışmış olan kişilerden ... ve ...'ın ölmüş olduğu, ...'in ise kimlik ve açık adres bilgilerine ulaşılamadığı, dönem bordrosunda bulunan diğer kişinin ... olduğu, ilk derece mahkemesince beyanına başvurulan ... ...'...
Kendisi kayyım ile temsil edilen "...." payına düşen kamulaştırma bedeli kesin olduğundan kayyımın ve davacı idarenin bu paya ilişkin temyiz isteminin reddine, karar verildikten sonra, davacı idare vekili ile diğer davalılar yönünden yapılan incelemede; Arazi niteliğindeki ... İli ... İlçesi .... Köyü ... (ifrazen ...) parsel sayılı taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Davanın niteliği gereği maktu harca hükmedilmesi gerekirken, fazla harç ödenmesine karar verilmesi, 2- Davalardan ... TC kimlik numaralı ...’ın, karardan önce vefat ettiği ve mirasçıları da davalı olduğu halde karar başlığında ölü kişinin adının yazılması ve davalı ......
Öte yandan, taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Keza, "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin anne adı, doğum tarihi ve TC kimlik numarası yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemeyeceği gibi mahkemece bu konularda tashih kararı da verilemez....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/721-2013/641 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
Dosya kapsamından ve UYAP'tan alınan nüfus kayıtlarında yapılan incelemede; davacının eşinin TC kimlik numaralı 2011 yılında öldüğüne dair kayıt bulunan Rifat Yıldırım olduğu, Rifat Yıldırım'ın babasının TC kimlik numaralı 1967'de ölüm kaydı bulunan Ömer Yıldırım olduğu, Ömer Yıldırım'ın annesinin TC kimlik numaralı 1939 tarihinde ölüm kaydı bulunan Mahmut kızı Ayşe Yıldırım olduğu, Ayşe Yıldırım'ın eşinin TC kimlik numaralı Hüseyin ve Ayşe oğlu Ahmet olduğu, nüfus kaydından sorulması üzerine Ayşe Akgül ad ve soyadında 15 kişinin bulunduğu, ayrıca Ali eşi Ayşe Akgül olarak 2006050072 TC kimlik numaralı eşi Ali Akgül olan 1955 ölüm kaydı bulunan Ahmet ve Meryem kızı Ayşe Akgül'ün nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....
nın iki aylık iken vefat ettiği belirtilerek ölü olduğunun tespitinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda V… …. S… ….'nın ölü olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Usul bakımından, nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekirken tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi, 04.07.2007 tarihli duruşma tutanağının birinci sayfasında zabıt katibinin imzasının bulunmaması, Esas bakımından, nüfus kütüğünde kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespitine ilişkin davalarda, kişinin ölü olduğuyla birlikte ölüm tarihinin de tespiti gerektiği halde, sadece ölü olduğunun tespitine karar verilerek ölüm tarihine ilişkin her hangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2020/122 ESAS - 2021/443 KARAR DAVA KONUSU : Ölümün Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında herhangi bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 1955 doğumlu Firdevs Ceylan’ın ( TC kimlik no’lu) 1958 yılında öldüğünü, sonrasında kimlik değiştirmek isteyen diğer ablası 10.10.1962 doğum tarihli Fürdevs’e (TC no ) adı geçenin kimlik numarasının verildiğini ileri sürerek, nüfus müdürlüğünce yapılan kimlik hatasının düzeltilmesi ve vefat eden TC kimlik numaralı Firdevs...
Somut olayda, davacı murisine ait taşınmazların tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Dava konusu 113, 161, 422, 579, 1184 ve 2778 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden; 1421, 1622, 1859 ve 2792 parsel sayılı taşınmazlar ise tapu kaydına dayalı olarak tespit ve tescil edilmişlerdir. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada davacının murisi dışında “Ahmet ve ... oğlu, 19.07.1938 doğumlu, 06.07.2001 ölü, ...” kaydı bulunmuştur. Tapu kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Mülkiyet nakline neden olmamak için davacı murisi dışında nüfus kaydı bulunan “Ahmet ve ... oğlu, 19.07.1938 doğumlu, 06.07.2001 ölü, ...” mirasçılarının tanık olarak dinlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu parseller yönünden eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....