Hukuk Dairesinin 28.06.2022 tarih ve 2022/1036E., 2022/928K. sayılı kararı ile tedbir isteyenin patent başvurusundan doğan haklarına tecavüz olduğunun tespiti ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, delil durumu değiştiği taktirde yasal şartları varsa her zaman ihtiyati tedbire veya ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilebileceği, ancak, bu kararın verildiği tarihten bu yana ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirecek delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, uygun bir teminat karşılığında ters tedbir verilmesi talep edilmiş ise de taraflar arasındaki adi ortaklığın halen devam ettiği, yapılacak yargılama sonunda mevcut delil durumuna göre her zaman tedbir kararının kaldırılabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin haksız rekabete dayalı ihtiyati tedbir talebinin reddine, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği ihtiyati tedbir kararından bu yana delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığından karşı tarafın ters tedbir talebinin...
Taraflar arasındaki “kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti ile durdurulması, kaldırılması ve üçüncü kişilere duyurulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4....
Davacının davalının tasarım haklarına ve sınai haklarına tecavüz ettiğini belirterek SMK md. 159 gereğince davalının gıyabında ihtiyati tedbir kararı verilerek; a) Müvekkilimizin tasarım haklarına tecavüzün önlenmesi ve durdurulması b) tecavüz mahsülü ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan araçlara, kalıplara, makinelere, ülke sınırları içerisinde veya gümrük veya serbest liman ve bölge gibi alanlar dahil bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ara kararıyla, davacının iddialarının "mevcut duruma göre ispat edilemediği, bu durumun ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak, toplanan delillere göre ürünler üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucunda anlaşılabileceği, davacının sınai ve mülkiyet hakkına tecavüz tespit edildikten sonra her zaman ihtiyati tedbir talebinde bulanabileceği" gerekçesiyle yukarıda belirtilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar...
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-HMK'nın 396. maddesi uyarınca Mahkememizin 14/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararının infazı kapsamında el konulan ürünlerin davalı yana iadesine, 3- İhtiyati tedbir kararının kaldırıldığının ... 19....
davacının karşı davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Asıl dava, haksız şikayet ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
AŞ aleyhine 24/08/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırının tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; haberin davacının kişilik haklarına saldırı taşıdığının tespitine dair verilen 28/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
yönelik davalıların müdahalelerinin acil ve ivedi olarak tedbiren engellenmesine dair, acil ve ivedi olarak ve karşı tarafa tebligat yapılmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. Maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmış, 25. maddesinde kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
AŞ ve diğerleri aleyhine 15/02/2002 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan doğan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve birleşen davada istenen maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemi yönünden davacının kişilik haklarına yapılan saldırının kısıtlanmasına dair verilen 30/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 27/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....