AŞ ve diğerleri aleyhine 15/02/2002 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan doğan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve birleşen davada istenen maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemi yönünden davacının kişilik haklarına yapılan saldırının kısıtlanmasına dair verilen 30/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 27/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. adına imtiyaz sahibi ... ve diğerleri aleyhine 24/07/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin reddine dair verilen 01/12/2016 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; ... 2....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, kişilik haklarına saldırının önlenmesi istemli davada, dava dilekçesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davalıların adı soyadı ve adreslerinin usulüne uygun olarak bildirilip bildirilmediği, eksikliğin tamamlanması için verilen sürede eksiklik tamamlanmadığından bahisle verilen açılmamış sayılma kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarına saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun119/2.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
Türk Medenî Kanununun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. Somut olayda; davacı taraf dava dilekçesinde, davalının davacı şirketi, ...ya, ...ya, ...e, ...ne, ... Bakanlığına ve aklına gelen her türlü birime şikayet ettiğini, bu şikayetlerle de yetinmeyip gazetelere beyan vermek suretiyle ya da kişisel facebook sayfasında resim veya firma ismini zikretmek suretiyle video paylaştığını, sürekli surette kendileri ile uğraştığını beyan ettiğinden, olayda sadece haksız fiil hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
nın Kristal Küresi adı altında astrolog olarak yaptığı iddia edilen yorumlara yer verilerek müvekkilinin fotoğrafının ticari amaçla izinsiz kullanılıp müvekkilinin medyum gibi gösterilerek kişilik haklarına tecavüz edildiği ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsilini, saldırının kınanmasına ilişkin olarak karar verilmesini, manevi tazminat uygun bulunmadığı takdirde şirketin kınanmasını, kararın Takvim gazetesinde yayınlanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, manevi tazminat miktarının bölünemeyeceğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, kişilik haklarına tecavüz edilmediğini, Savcılıkça takipsizlik kararı verildiğini, bu şekildeki kullanımın tecavüz oluşturmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı, Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK.nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/05/2016 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırının önlenmesi ve kınanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; kınanma isteminin kabulüne fazlaya ilişkin isteminin reddine dair verilen 14/02/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 30/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....