Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan MK'nun 24. maddesine göre "hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir. Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur. Davacı dilerse 5651 sayılı kanun gereğince Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edebileceği gibi dilerse MK. hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir. Kaldı ki 5651 sayılı yasada belirlenen ... günlük hakdüşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür. Davacı açıkça dilekçesinde MK.'nun 24. ve 25. maddelerine dayanmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/166 ESAS, DAVA KONUSU : Kişilik Hakları (Kişilik Haklarına Saldırının Hukuka Aykırılığının Tesbiti İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, dava konusu program/yayın içeriklerinin davacıların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olup olmadığı, basın özgürlüğü sınırlarının aşılıp aşılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yayın yoluyla kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı Türk Medeni Kanunu’nun 24-25. maddelerinden kaynaklı hukuka aykırı saldırının varlığının tespiti ve saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalı şirkete ait ... televizyonunda yayınlanan “...” programının 02 ila 13 Nisan 2018 tarihleri arasındaki yayınlarında kişilik haklarını zedeleyici mahiyette yayın yapıldığını iddia ederek hukuka aykırı saldırının varlığının tespiti ve saldırının önlenmesini istemiş, davalı ise davanın reddini istemiştir....

      (KILIÇOĞLU; Kişilik Haklarına Basın Yoluyla Saldırılar Bakımından Medeni ve Borçlar Kanunumuzda Yapılan Değişiklikler) Uygulamada ise saldırı tehdidinin gerçek bir saldırıya dönüşmesi ihtimali gözetilerek genellikle saldırının önlenmesi ve saldırının durdurulması davalarının terditli olarak açıldığı da görülmektedir. İşbu davanın da saldırının önlenmesi ve hukuka aykırılığın tespiti davası olduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/03/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına aykırılığın tespiti, yayının durdurulması ve saldırıdan korunması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, internet sitesindeki yayın nedeniyle kişilik haklarının zarara uğradığını belirterek, sitedeki yayının tedbir yoluyla durdurulmasını ve saldırıdan korunmasına, saldırının hukuka aykırılığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

        Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan davacı şirketin kişilik haklarını ihlal edilmesi ve şirketin ticari itibar kaybına uğratması gerekçelerine dayanan, TMK’nun 25.maddesi gereğince davalı tarafından gerçekleştirilen saldırının hukuka aykırılığının tespitine, saldırıya son verilmesine ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Yukarıda tespiti yapılan dava konusu uyuşmazlık TTK kapsamında düzenlenmemiş olup, mutlak ticari dava olmadığı kuşkusuzdur....

          Mahkemece, ''Davacı vekili, davalının 24/02/2014 ve 25/02/2014 tarihlerinde binlerce kişinin cep telefonlarına ve e-mail adreslerine "Çorum Belediyesi aleyhine televizyonunda iftira kapmanyası yürüten (ÇRT) T1 hakkında tehdit ve şantaj yaparak belediyeden para sızdırmaya çalışmak iddiasıyla 3 yıl hapis istemli ceza davası açıldı" şeklinde mesaj gönderdiğini, Çorum 2.Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/38 T1 hakkında açılan kamu davasının bahane edildiğini belirterek, davacıların kişilik haklarına saldırının hukuka aykırılığının tespitini, kişilik haklarına yapılan hukuka aykırı saldırının haksızlığının cep telefonlarına veya e-mail adreslerine mesaj gönderilen üçüncü kişilere mesaj gönderilmek suretiyle bildirilmesine, Çorum'da yayın yapan yerel gazetelerde yayımlanmasına, her bir davacı lehine 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilesine karar verilmesini, talep etmiştir. Çorum 2....

          Diğer yandan MK'nun 24. maddesine göre "hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir. Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur. Davacı dilerse 5651 sayılı Kanun gereğince Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edebileceği gibi dilerse MK. hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir. Kaldı ki 5651 sayılı Yasada belirlenen 15 günlük hakdüşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür. Davacı açıkça dilekçesinde MK'nun 24. ve 25. maddelerine dayanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti ile durdurulması, kaldırılması ve üçüncü kişilere duyurulması” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 12....

              Dava dilekçesi içeriğinden davanın “kişilik haklarına saldırı mahiyetindeki paylaşımların/açıklamaların önlenmesi” talebini içerdiği ancak ilk derece mahkemesi tarafından ön inceleme duruşma tutanağında uyuşmazlığın “manevi tazminat davası” olarak yanlış nitelendirildiği görülmüştür. Türk Medeni Kanunu 24. maddesi “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır." Aynı Kanunun 25. maddesinde ise; "Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti istiyebilir....

              UYAP Entegrasyonu