nun hakaret niteliğindeki haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, adı geçen davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Yerel mahkemece, "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözlerin bir avukat olan davacı...'nın kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kişilik haklarına saldırı olarak söylendiği benimsenen "...cezalandırılacakları korkusu ile paniğe kapıldıkları..." biçimindeki sözleri davalılardan ...'nun, tabloyu sağlayan aracılarla yüzleştirmek için telefonla görüşme sağladığı ...'un randevu yerine gelmemesi üzerine söylediği anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı ..., davalı-karşı davacı ile aralarında geçen telefon görüşmesini ve görüşme olgusunu kabul etmekte; ancak, buluşma yerine gitmek için yola çıkmasına rağmen trafik yoğunluğu nedeniyle gidemediğini ileri sürmektedir....
ın imtiyaz sahibi ve sorumlusu olduğu " ... " internet sitesinde " ..." başlıklı haber yapıldığını, haber içeriğinde kullanılan ifadelerle de davacıya yönelik kin ve nefret oluşmasının sağlanmaya çalışıldığını iddia ederek, manevi zararının giderilmesini istemiştir. Davalılar ise davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığını belirterek, istemin reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından internet ortamında kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, davacının, ülke .. yabancı bir .. ile yapmış olduğu basın toplantısında sormuş olduğu soru ve devamında .. vermiş olduğu yanıtların canlı olarak yayınlanmasından sonra kullanılmıştır....
Sanayi A.Ş. vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2007 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2010 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminatın kısmen kabulüne, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 20/04/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, .... Gazetesi'nin 01/04/2010 günlü sayısında davalının kaleme aldığı “......” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
yönünden feragat nedeniyle reddedilmiş; karar davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, dava dilekçesinde, davalı ...'nun Hürriyet gazetesinin 20.11.2004 ve 25.11.2004 günlü sayılarında yayımlanan köşe yazıları ile 05.02.2004 günü Lig TV'de yayımlanan programda söylediği sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, her bir davacı için dava konusu yayınlar nedeniyle davalıların 6.000,00'er YTL manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemişler; yargılama sırasında hangi yayından ne kadar manevi tazminat istediklerini açıklamamış, yerel mahkemece de davacıların hangi yayından hangi tutarda manevi tazminat istediklerini açıklamaları istenmeden, sadece Lig TV'deki yayında yer alan sözler nedeniyle davacılar yararına 4.000,00'er YTL manevi tazminat takdir edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen manevi tazminat davasında ... Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, servis taşıma hizmeti veren servis şoförünün hakareti nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın ayıplı hizmet sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın hizmet alımı ile ilgili olmadığı, kişilik haklarına saldırı nedeniyle dava açıldığı gerekçesiyle davaya genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği bildirilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Bununla birlikte Anayasa'nın 17. maddesinde ise kişinin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı düzenlenmiştir. Buna göre devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmeme ve üçüncü kişilerin saldırılarını önleme yükümlülüğü altındadır. Her iki Anayasa hükmü birlikte değerlendirildiğinde yasama sorumsuzluğunun şartlarının geçerli olduğu bir zeminde ileri sürülen ve başkalarının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemler nedeniyle tazminat davası açılabileceğini kabul etmek gerekir (AYM; Kemal Kılıçdaroğlu, B. No: 2014/1577, 25/10/2017, pr. 66). Yargıtay da istikrarlı bir biçimde, yasama sorumsuzluğunun bulunduğu şartlarda başkalarının kişilik haklarına saldırı oluşturacak söz ve ifadeler nedeniyle TBMM üyelerine karşı manevi tazminat davası açılabileceğine ve yasama sorumsuzluğunun bu tür tazminat talepleri nedeniyle yargılama yapılmasına engel teşkil etmeyeceğine karar vermiştir....
Davacı, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaptığını, davalı tarafından "...com" isimli internet sitesinde 25/01/2013 tarihinde "Bu iş sosyal patlamaya gider." başlığı ile yaplan asılsız haber nedeniyle hedef gösterildiğini, haberde ikamet ettiği evinin ve adliyenin terasının kastedildiği, kamuoyu nezdinde küçük düşürüldüğünü ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, yazıda davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir beyanının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan haberin gerçeği yansıtmadığı, kişisel öç alma ve sansasyon amacı taşıdığı ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
O'nun ayrıcalığı rüşvet toplama merkezinin başkanı olmasıdır." şeklindeki sözlerin eleştiri niteliğinde olmayıp doğrudan olgu isnadı içerdiği, bu haliyle davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, bu nedenle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 23/10/2017...
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....