Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 58. maddesine göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 49. ve TBK 58. maddesi gereğince kişisel değerlere saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesi için; Kişilik haklarına saldırının bulunması, saldırının hukuka aykırı olması, kişinin haksız olan eylemden dolayı manevi zarara uğramış olması gerekir. Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, halen .....

    aleyhine 12/02/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 12/02/2014 olup, karar başlığında 03/04/2015 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dava, kişilik halklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      TV Hizmetleri A.Ş. aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili; ......

        Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişili haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

          Ne var ki, anılan madde hükmüne göre manevi tazminat isteğinin kabul edilebilmesi için, diğer koşulların yanında kişilik haklarına hukuka aykırı, haksız bir saldırının varlığı da şarttır. Somut olayda, kişilik haklarına hukuka aykırı, haksız bir saldırının varlığı ispat edilememiştir. O halde mahkemece, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, bu kalem isteğin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 20.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şu durumda, davacının kişilik haklarına saldırının varlığının kabulü gerekir. BK'nın 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Aynı hüküm 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 61. maddesinde de tekrar edilmiş olup davacının aynı eylem nedeniyle açmış olduğu boşanma davasında sayılı kararı ile davacı yararına 50.000,00TL manevi tazminata hükmedildiği de gözetilerek boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Söz konusu yazıda davacının kişilik haklarına saldırı oluşturabilecek bir yoruma yer verilmediği, davalının kişilik haklarına saldırı kastıyla hareket etmediği, dürüstlük kuralına aykırılık olmadığı değerlendirilmiştir. Bu durumda, çatışan yararlar dengesinin davacı yararına bozulmadığı, haber başlığı ile öz arasındaki denge gözetildiğinde; davalı tarafça yapılan yayının görünür gerçeğe uygunluk ölçütü ile yine ölçülülük (biçimle öz arasında denge) ölçütüne aykırı olmadığı, haber içeriğinin dürüstlük kuralını ihlale sebep olacak nitelikte ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, buna göre manevi zararın da oluşmadığı değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir....

                ın temyiz itirazlarına gelince; Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine, ...... ve ... yönünden ise esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ...... 16/03/2014 tarihli sayısının dördüncü sayfasında yer alan ve davalılardan ... tarafından kaleme alınan "Kan davalısı sandı, yanlış adamı vurdu" başlığı altında yayınlanan yazıda davacılardan ...'a ait fotoğraf kullanılarak "...saldırının ardından polis yaptığı çalışmada, .... silahlı saldırıda bulunanların evde oturan eski kiracıların kan davalıları olduğunu belirledi.Saldırının ailenin hasımları tarafından gerçekleştirildiği ancak .... yanlışlık kurbanı olduğu ortaya .... yaşam mücadelesi verdiği öğrenilirken polis kaçan saldırganları arıyor.." ifadelerine yer verildiği anlaşılmıştır....

                  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ilkelerine göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zordur. Açıklanan nedenlerle, e-mailde kullanılan sözler kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu